Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Gamze Çakaloğlu, yüksek karbonhidrat içeren gıdaların tek başına alındığında kan şekerini hızla yükselttiğini belirterek, “Yoğun susama, aşırı yorgunluk ve bulanık görme gibi belirtilere dikkat etmek gerekiyor. Kan şekeri dengesizlikleri böbrekler ve kalp üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir” uyarısında bulundu.
Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görev yapan Dyt. Çakaloğlu, günlük beslenme alışkanlıklarının kan şekerinin ani dalgalanmalar yaşamasına sebep olduğunu ifade etti. Özellikle tatlılar, makarna ve muz gibi yüksek karbonhidratlı besinlerin tüketiminin, kan şekerini birden zirveye taşıdığını aktardı. Çakaloğlu, “Karbonhidratlar hızla glikoza dönüşerek kana karışıyor. Vücut, bu ani değişiklikleri dengelemek için insülin salgılar. Ancak aşırı şeker alımı yağ birikimine ve sağlık sorunlarına neden olabilir” dedi.
Diyabet hastalarına karşı da ani yükselmelere dikkat edilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Çakaloğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Yorgunluk, aşırı susama ve bulanık görüş gibi belirtilerle kendini gösterir. İleri seviyelerde vücut enerji ihtiyacını karşılama amacıyla yağ yakmaya başlar ve keton cisimleri üretir. Keton birikimi kanın asidik hale gelmesine yol açarak böbrekler ile kalbe zarar verebilir. Sağlıklı bireylerde ise sürekli yüksek kan şekeri, damar sağlığını olumsuz etkileyerek yüksek tansiyon riskini artırır. Ayrıca fazla insülin, vücutta yağ birikmesine neden olarak kilo artışını teşvik eder; bu da en çok karın bölgesinde yağlanmaya yol açar.”
Dyt. Gamze Çakaloğlu, insülinin kan şekerini düşürerek hücrelere enerji sağlamadaki rolünün yanı sıra aşırı seviyelerinin vücuda zarar verdiğini vurguladı. “Sürekli yüksek insülin düzeyleri, insülin direnci gelişimine neden olarak hücrelerin insüline duyarsız hale gelmesine yol açabilir. Bu durum, pankreasın daha fazla insülin üretmesine sebep olur ve tip 2 diyabet riskini artırır” diye ekledi.
Ayrıca fazla insülinin potansiyel zararlarını şöyle sıraladı: “Vücut, fazla glukozu yağa dönüştürerek depolar ve bu durum özellikle karın bölgesinde yağlanmaya yol açar. Aşırı seviyeler baş dönmesi, terleme, sinirlilik, bulanık görüş ve bayılma gibi ciddi sorunlara neden olabilir. Uzun vadede yüksek insülin seviyeleri damar sertliği ve kalp hastalıkları riskini artırır.”
Kan şekerini dengelemenin yollarına da değinen Dyt. Çakaloğlu, “Karbonhidratların kan şekerini hızla yükseltmesini engellemek için bunları lif, protein veya sağlıklı yağlarla birlikte tüketin. Lif, kan şekeri dengesindeki en önemli etkenlerden biridir. Günlük 14 gram lif alımını sağlamak için yulaf, keten tohumu gibi gıdaları tüketin. Sebze ve meyveleri kabuklarıyla yemeyi, işlenmiş gıdalar yerine doğal gıdaları tercih etmeyi unutmayın. Ayrıca, egzersiz yaparak kasların glukozu insüline ihtiyaç duymadan kullanmasına olanak tanıyabilirsiniz; günde en az 60 dakika yürümek önerilmektedir. Beslenme düzeninizi aşırıya kaçmadan sürdürülebilir bir denge ile oluşturun” şeklinde bilgiler paylaştı.