Nöbetçi Eczaneler
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Baran, oruç tutmanın kalp damar sağlığı üzerindeki pozitif etkilerini vurguladı. Sağlıklı bireyler üzerinde yapılan araştırmaların, oruç sırasında kalp sağlığını destekleyici birçok yarar sunduğunu gösterdiğini belirten Baran, bu süreçte iyi kolesterol (HDL) seviyelerinin artarken, kötü kolesterol (LDL) düzeylerinin azaldığını ifade etti. Ayrıca, kalori alımının sınırlanmasının diyabet ve damar sertliği riskini azalttığını da sözlerine ekledi.
Oruç tutmanın kalp hastalarının durumuna etkisi hakkında bilgi veren Baran, genel olarak stabil kalp hastalıklarının seyrini olumsuzlaştırmadığını ancak bu hastaların oruç tutma kararı verirken bir uzman hekimle mutlaka istişare etmeleri gerektiğine dikkat çekti. İlaçların düzenli alınmaması durumunun hastalık sürecini olumsuz etkileyebileceğini de ifade eden Baran, Ramazan ayı öncesinde ilaç tedavilerinin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Günlük tek doz ilaç kullanan hipertansiyon ve aritmi hastalarının tedavi planlarının sahur veya iftar zamanında değişiklikler yaparak düzenlenebileceğini anlattı. Aspirin haricindeki kan sulandırıcı ilaçların kullanımında dikkatli olunması gerektiği de uyarılar arasında yer aldı.
Oruç tutanların iftar ve sahurda sindirimi uzun süren gıdaları tercih etmeleri gerektiğini söyleyen Baran, lifli ve protein kaynaklı sebze ve meyve ağırlıklı öğünlerin tokluk hissini daha uzun sürdürdüğünü açıkladı. İşlenmiş karbonhidrat içeren gıdaların ise hızla sindirilmesi nedeniyle kısa sürede açlık hissi oluşturduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda sebze yemekleri ve baklagillerin tercih edilmesinin önemli olduğunu sözlerine ekleyen Baran, asidik içeceklerden de uzak durulması gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, oruç tutmanın kalp sağlığına olan olumlu etkileri ile birlikte, bu süreçte kardiyovasküler hastaların bireysel durumlarının da dikkate alınması gerektiğini belirten Baran, bu hastaların mutlaka bir kardiyoloji uzmanı kontrolünde oruç tutup tutamayacaklarına karar vermeleri gerektiğini ifade etti. Ayrıca, diyabet ve böbrek hastalıklarının varlığında bu kararların ilgili uzmanlarla birlikte alınmasının önemi de değerlendirildi.