Diyabet Hastalığındaki Gençleşmeye Dikkat: Uzmanlar Uyarıyor!

Denizli Özel Cerrahi Hastanesi’nden Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Özdeş, diyabetin gençlerde daha sık görüldüğüne dikkat çekti. Beslenme ve yaşam tarzındaki olumsuz etkilerin hastalığı arttırdığını belirten Özdeş, düzenli spor ve sağlıklı bir diyetin önemini vurguladı.

Denizli Özel Cerrahi Hastanesi'nden Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr.

Son dönemlerde sıkça rastlanan diyabet hastalığı, artık yalnızca 30’lu yaşlarda değil, daha genç bireylerde de görülmeye başlandı. Denizli Özel Cerrahi Hastanesi Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Özdeş, bu duruma dikkat çekerek, “Beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, kötü alışkanlıkların artışı, stres ve düzensiz uyku gibi etmenler, diyabetin gelişiminde önemli rol oynuyor,” ifadelerini kullandı.

Dr. Özdeş, son yıllarda diyabet hastalarının sayısının hızla artış gösterdiğini, daha genç yaş gruplarında da bu hastalığın görülmeye başladığını vurguladı. Yüksek kan şekeri seviyelerinin, görme kaybı, böbrek yetmezliği ve uzuv kaybı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Diyabetin, pankreasın yetersiz çalışması veya üretilen insülinin etkisiz olması sonucu ortaya çıktığını açıklayan Dr. Özdeş, hastaların açlık kan şekerinin 126 mg/dL’nin üzerinde olması durumunda diyabet tanısı koyduklarını aktardı. Şeker hastalığına sahip bireylerin sık ağız kuruluğu, sürekli tuvalete gitme, yorgunluk, ani kilo kaybı gibi semptomlar gösterdiğini söyledi.

Diyabetin üç ana türü olduğuna değinen Dr. Özdeş, “Birincisi, tip 1 diyabet; bu durum pankreasın tamamen işlevini yitirdiği, genellikle çocukluk döneminde görülen bir hastalıktır. İkincisi, tip 2 diyabet; en çok 30 yaş üstü bireylerde rastlanan ve son zamanlarda gençlerde de görülen bir formdur. Üçüncüsü ise gestasyonel diyabet; gebelik esnasında hormon dengesizliği sonucu oluşan, belirli bir süre sonra normalleşebilen bir türdür,” şeklinde bilgi verdi.

Son yıllarda diyabetin artış gösterdiğini ifade eden Dr. Özdeş, “1998 yılında yapılan TURDEP araştırmasında Türkiye’de diyabet oranı yüzde 7,1 iken, 2010 yılında bu rakam yüzde 13,7’ye yükselmiştir. Beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve stres gibi faktörler, bu hastalığın hızla artmasında etkili olmuştur,” değerlendirmesinde bulundu.

Diyabetle mücadelede sağlıklı beslenmenin büyük önem taşıdığını belirten Dr. Özdeş, “Lif oranı yüksek gıdalar tüketmeye özen gösterilmeli. Basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Rafine gıda ve şeker içeren ürünlerden uzak durmak gerekmekte,” dedi. Ayrıca, Akdeniz diyeti tarzının diyabet yönetiminde en uygun beslenme biçimi olduğunu ifade eden Dr. Özdeş, hastaların düzenli olarak spor yapmalarını da önerdi. Haftada en az 150 dakika, günlük olarak ise yaklaşık 50 dakika yürüyüş yapmanın, şeker seviyelerini kontrol altına almada önemli rol oynadığını belirtti.