Hamilelikte Kansızlığın Riskleri ve Tedavi Yöntemleri Hakkında Bilgilendirme

Memorial Antalya Hastanesi’nden Op. Dr. Timur Uğurlu, gebelikte kansızlığın ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini, demir, folik asit ve B12 vitamini takviyesinin önemini vurguladı. Kan değerlerinin düzenli takibi, anne ve bebek sağlığı için kritik.

Memorial Antalya Hastanesi'nden Op. Dr. Timur Uğurlu, gebelikte kansızlığın ciddi

Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Timur Uğurlu, gebelikte görülen kansızlığın olumsuz etkilerini ve tedavi yollarını aktardı. Hamilelik sürecinde vücudun önemli değişiklikler yaşadığına vurgu yapan Uğurlu, kan hacminin yaklaşık yüzde 20-30 oranında arttığını belirterek, “Bu durum, hemoglobin üretimi için gereken demir ve vitamin ihtiyacını da artırmaktadır. Ancak pek çok kadın bu süreçte ihtiyaç duyduğu demiri yeterince almayabilir. Vücudun ihtiyacından daha fazla demire ihtiyaç duyması kansızlık riskini artırabilir ve bu da ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” ifadelerini kullandı.

Uğurlu, kansızlığın erken doğum ve doğum sonrası kanama riskini artırarak annelerin yaşamını yüzde 60 oranında tehdit edebileceğinin altını çizdi. “Demir, folik asit ve B12 vitamini desteği ile bu sorunlar iyileştirilebilir. Bu nedenle tüm hamilelerin kan değerlerini düzenli olarak takip etmeleri, hem kendi hem de bebeklerinin sağlığı açısından son derece önemlidir” diye ekledi.

Uğurlu, kansızlık sorunu yaşayan annelerden doğan bebeklerde gelişim geriliği ve davranış bozukluklarının sıklıkla görüldüğünü ifade ederek, “Kansızlık, hemoglobin seviyesinin 11 mg/dl altına düşmesiyle karakterizedir ve hamilelikte sık rastlanılan bir problemdir. Bu durum anne adayında halsizlik, yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir ve erken doğum riskini artırabilir. Aynı zamanda, kansız annelerin çocuklarında hipertansiyon gelişimi de kaydedilmiştir” dedi.

Aneminin belirtilerinin yorgunluk, üşüme, baş dönmesi ve çarpıntı gibi durumlar olduğuna dikkat çeken Uğurlu, bu sorunun gebelik döneminde kadınların yarısında görüldüğünü söyledi. Gelişmekte olan ülkelerde gebelikte anemi oranının yüzde 50’nin üzerine çıkabildiğini sözlerine ekleyen Uğurlu, “Bu durum, anne ölümlerinin önemli bir kısmından sorumlu olmaktadır. En sık demir ve folik asit eksikliklerinden kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu.

Hamilelikte kansızlık riskini artıran bazı etkenleri de açıklayan Uğurlu, “Yakın aralıklarla hamilelik, çoklu gebelik, sık kusma, yetersiz demir alımı gibi durumlar kansızlık riskini artırabilir” dedi.

Özellikle hamilelikte ekstra demir takviyesi alımının önemini vurgulayan Uğurlu, “Hamilelik sırasında kan hacmindeki artış ve fetüsün ihtiyaçları nedeniyle, günlük 4 mg demir alınması gereklidir. Bu miktar, gebelik öncesi dönemin iki katıdır. Gıdalarda bulunan demirin emilim oranı oldukça düşük olduğu için, ek demir kullanımı şarttır. Hamileliğin erken dönemlerinde kan testleri ile demir eksikliği belirlenmelidir. Hayvansal gıda tüketimi ve C vitamini alımı oldukça önemlidir” dedi. Gelişimsel sorunları önlemek adına folik asit takviyesinin de gerekli olduğunu hatırlatan Uğurlu, hamilelikte B12 eksikliğinin ortaya çıkabileceğini, bunun da annedeki çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.