Türkiye’nin cari açığı, ülke ekonomisinin en büyük yapısal sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Asset GLI Genel Müdür Yardımcısı Barış Çakır, ithalat kısıtlamalarının tek başına yeterli olmadığını vurgulayarak, “Bu kısıtlamalar, kısa vadede döviz rezervlerini koruyabilir ve cari açığın azalmasına katkı sağlayabilir. Ancak, üretimin sürdürülebilmesi adına sanayimizin yerli girdi kapasitesini artırmamız şart” ifadesini kullandı.
Çakır, cari açığın uzun zamandır ekonomi yönetiminin öncelikli konularından biri olduğunu belirterek, uzun vadeli bir ekonomi politikası ihtiyacını gündeme getirdi. “Türkiye ekonomisi, büyük ölçüde ithal ara malı ve hammaddeye bağımlı durumda. Eğer bu alanlarda alternatif üretim kaynakları oluşturulmazsa, maliyetler yükselebilir ve enflasyonist baskılar artabilir” diye ekledi.
İthalat kısıtlamalarının sanayi ve ihracatçılar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Çakır, “Sanayiciler, gerekli girdilere ulaşamadığında iç piyasada üretim azalır ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücümüz düşer. Bu durum ihracatçılara da olumsuz yansır. Birçok sektör, üretim için yurtdışından gelen ara mallara bağımlıdır. Üretim maliyetlerinin artırılması, ihracat fiyatlarını yükseltebilir ve dış pazarlarda rekabeti zorlaştırabilir” dedi. Hükümetin aldığı önlemler arasında; gümrük vergilerinin artırılması, bazı ürün gruplarına ithalat kotası uygulanması ve ek prosedürlerin devreye girmesi gibi tedbirlerin bulunduğunu hatırlattı. Ancak, bu önlemlerin kısa dönemde döviz rezervlerini korumasına rağmen, uzun vadede maliyetleri artırarak enflasyonist etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Uzmanlar, ithalat kısıtlamalarının yanına yerli üretimi teşvik edecek politikaların da eklenmesi gerektiğini belirtiyor.
Yerli üretimi destekleyici köklü reformların gerekli olduğunu dile getiren Çakır, “Türkiye’nin ithalatı azaltırken sanayisini koruyacak bir denge oluşturması kritik. Bu, yerli üretimi güçlendirecek, katma değerli üretimi teşvik edecek ve teknolojik yatırımlara yönlendirecek politikalarla gerçekleştirilebilir. Enerji bağımlılığını azaltmak, yerli ham madde üretimini desteklemek ve yenilikçi sektörlere yatırım yapmak, uzun vadede cari açığın sürdürülebilir bir şekilde kapanmasına olanak tanıyabilir” şeklinde konuşarak, ekonomik istikrarın sağlanması için üretim ve ihracat odaklı sürdürülebilir politikalara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.