Kafkas Vakfı, Avusturya’da Kafkasyalı Mültecileri Unutmadı: Duygusal Anma Töreni Gerçekleştirildi

Kafkas Vakfı, “Kafkasya Hafızası” projesi kapsamında Avusturya’nın Irschen köyünde, 2. Dünya Savaşı’nda ölen Kafkasyalı mültecileri andı. Başkan Veysel Arıhan, Drau Katliamı’nın 80. yılında anmaların devam edeceğini belirtti. Duygusal anların yaşandığı etkinlikte, katılımcılar geçmişe selam durarak hafızanın önemini vurguladı.

Kafkas Vakfı, "Kafkasya Hafızası" projesi kapsamında Avusturya’nın Irschen köyünde, 2.

Kafkas Vakfı, “Kafkasya Hafızası” isimli projesi çerçevesinde Avusturya’ya gerçekleştirdiği ziyaretle, 2. Dünya Savaşı sırasında hayatını kaybeden Kafkasyalı mültecileri andı. Ziyaret esnasında duygusal anlar yaşandı.

Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Ulusal Ajansı’nın desteklediği bu proje kapsamında düzenlenen anma etkinliği, 2. Dünya Savaşı sırasında Avusturya’nın Irschen köyüne sığınan ve daha sonra Drau Vadisi’nde yaşamını yitiren Kafkasyalı mültecilerin anısını yaşatmaya amaçladı. Yaklaşık 30 kişilik bir grup ile başlayan yolculuk, Budapeşte üzerinden Karintiya eyaletine ulaşarak, bu trajik olayın izlerini taşıyan bir etkinlik olarak gerçekleşti.

“80 yıl önce yaşanan katliamı asla unutmayacağız”
Etkinlikte açılış konuşması yapan Kafkas Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Arıhan, 28 Mayıs 1945 tarihinde meydana gelen Drau Katliamı’nın hafızalardan silinmemesi gerektiğini belirtti. Arıhan, “Bu katliamın üzerinden tam 80 yıl geçti, ama unutulmayacak. Her yıl 28 Mayıs’ta, 21 Mayıs anmalarını yaptığımız gibi Drau Katliamı’nı da anacağız ve anmalıyız. Avusturya veya Almanya’ya gidenler muhakkak Irschen köyüne uğrayıp burada yaşamını yitirenlere dua etsinler” şeklinde konuştu.

Irschen Köyü Tarih Derneği’nin Başkanı Jörg Hans Mandler, Kafkas Vakfı’nın ziyareti dolayısıyla duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Sizleri burada görmek bizler için bir onurdur. Atalarınız Kafkasyalılar, köyümüzde 3,5 hafta yaşamıştı. Türkiye’den gelen böyle bir grup gençle bu olayın anılıyor olması, beni ve köyümüzü derinden etkiledi” dedi.

“Kurşuna dizildiler”
Mandler, 1945 yılında köy nüfusunun 1500 civarında olduğunu aktararak, “O yıllarda buraya gelen Kafkasyalı mülteci sayısının 7 ile 8 bin arasında olduğunu biliyorum. Bu küçük köy için büyük bir yük oluşturuyordu. Mayıs ayında çıkan çeşitli bitkileri yiyerek karınlarını doyurdukları söyleniyor. Farklı kültürleri ve giyimleri nedeniyle köylülerle iletişimden çekiniyorlardı, ama zamanla birbirlerine alışıverdi. Mülteciler daha sonra Rusların kontrolündeki bir bölgeye götürülerek teslim edildiler ve orada kurşuna dizildiler. 28 Mayıs’tan sonra trajedi doruğa ulaştı, bu savunmasız mülteci grubu ağır işkenceler gördü. Drau Vadisi’nde sadece Kafkasyalılar değil, 35 bin diğer Rus mahkumu da vardı. Mülteciler, hayvan vagonlarına ve trenlere bindirildiler” dedi.

“Hafıza yalnızca onu korursak anlam kazanır”
Avusturya Çerkes Derneği Başkanı Yusuf Atik, “Bugün Drau Vadisi’nde bulunmak, yalnızca tarihi bir mekan ziyareti değil; insanların hafızasına ve sürgün edilen binlerce insanın anısına verilen bir selamdır” sözleriyle konuşmasını sürdürdü. Atik, “28 Mayıs 1945’te burada yaşanan büyük trajedinin üzerinden tam 80 yıl geçti. Ancak acısı hala tazeliğini koruyor. Kafkas Vakfı’nın bu etkinliği, geçmişi hatırlamanın yanı sıra geleceğe daha bilinçli adımlar atmak için de önem taşıyor. Çünkü hafıza, ancak korunursa bir anlam kazanır. Drau Vadisi’nde yaşamını yitirenlerin anısını yaşatmak, yalnızca Çerkesler için değil, bütün insanlık için önemli bir sorumluluktur” diye konuştu.

“Bir hayalim gerçekleşti”
Etkinliğe katılan Kafkas Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı Mehdi Nüzhet Çetinbaş, köye yapmış olduğu ziyaretten duyduğu şaşkınlığı ve duyguyu paylaştı. “Bu topraklarda atalarımızın izini bulmak amacıyla buradayız. Genç yaşlardan itibaren burayı ziyaret etmeyi hayal ederdim. Bu hayalim gerçek oldu. Kafkas Vakfı olarak bize bu imkanı sunan Ulusal Ajans’a çok teşekkür ediyorum” dedi.