Nöbetçi Eczaneler
Aşırı spor yapmak kas gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Hakan Başaran, ani bir şekilde spor yapmaya başlayan kişilerin aşırı yüklenmeleri neticesinde kas yıkımının meydana gelebileceğini belirtti. Isınma ve soğuma hareketlerinin yapılmaması ise spor yaralanmalarına zemin hazırlıyor.
Hareket eksikliği, günümüzde birçok sağlık probleminin kaynağını oluşturuyor. İşte bu nedenle, kalp-damar, akciğer ve kas-iskelet sistemi hastalıklarından korunmak için egzersiz yapmak oldukça önemlidir. Ancak sporun yanlış şekilde yapılması, yaralanmaların yanı sıra kas yıkımına da yol açabilir. Prof. Dr. Başaran, sporun dikkatli ve bilinçli bir şekilde yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
Prof. Dr. Başaran, oturarak çalışan kişilerin ya da hareket kısıtlılığı yaşayanların aniden spora yönelmesinin sakatlanmalara sebep olabileceğini dile getiriyor. Bu nedenle dengeli bir beslenme düzeni, yeterli dinlenme ve uygun bir antrenman programı oluşturmanın büyük önem taşıdığını vurguladı.
Spora başlamadan önce kasları esnetmenin şart olduğunu açıklayan Başaran, spor sonrası da soğuma hareketlerinin yapılması gerektiğini ifade ediyor. Aşırı spor yapmanın kas yıkımına yol açmasının en büyük sebeplerinden biri, vücudun toparlanma sürecine yeterince zaman tanımaması ve enerji ihtiyacını kaslardan karşılamasıdır. Fazla spor yapmak, kas artışı sağlamadığı gibi, aksine kas kaybına yol açabiliyor. Yanlış uygulamalar arasında aşırı egzersiz, hatalı teknikler, beslenme eksiklikleri, uykusuzluk, yeterli dinlenememe, stres ve su alımının yetersizliği yer alıyor.
Başaran, sporun başlangıcında ısınma ve esneme hareketlerinin önemi üzerinde durarak, 20-30 dakikalık orta düzeyde bir egzersizin daha etkili olduğunu belirtiyor. Spordan sonra protein ve karbonhidrat alımının şart olduğunu vurgulayan Başaran, vitamin ve mineral alımının yanı sıra yeterli su tüketiminin de büyük önem taşıdığını söylemektedir.
Farklı spor türlerinin yaralanma risklerinin değişebildiğini ifade eden Başaran, tenis oynayanlarda omuz, dirsek ve diz yaralanmalarının sık görüldüğünü, yüzücülerde ise omuz yaralanmalarının daha fazla olduğunu aktarıyor. Futbol oynayanlarda ise genellikle ayak bileği, achilles tendonu, diz gibi bölgelerde yaralanmalar meydana gelmektedir. Yaralanmaların tedavi edilmesi için geç kalinmemesi gerektiğini de belirten Başaran, zamanında yapılan müdahalelerin yaralı dokunun hasarını önleme konusunda hayati öneme sahip olduğunu kaydetti. Erken müdahale durumunda menisküs gibi yaraların onarılması mümkün olmaktadır. Ameliyat sonrası fizik tedavi de yaralanmaların tekrarlanmaması adına önem arz etmektedir.