Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mirkan Bulğak, özellikle kadınları etkileyen ve zamanında tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara neden olabilen idrar yolu enfeksiyonlarının erken semptomlarının dikkate alınmasının önemine vurgu yaptı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nde görev yapan Uzm. Dr. Bulğak, idrar yolu enfeksiyonlarının sebepleri, belirtileri ve önleme yöntemleri hakkında dikkat çekici bilgiler sundu. Bulğak, bu enfeksiyonların genellikle bağırsaklarda bulunan bakterilerin idrar yolu sistemine girmesi sonucu geliştiğini ifade ederek, en yaygın patojenin “Escherichia coli” bakterisi olduğunu belirtti. Ek olarak yetersiz hijyen koşulları, su tüketimindeki eksiklik, sürekli idrarı tutma alışkanlığı ve hormonal dalgalanmalar (hamilelik ve menopoz dönemleri gibi) da enfeksiyon riskini artıran faktörler arasında yer almaktadır. Diyabet gibi kronik hastalıkların da riski yükselttiğini aktardı.
Uzm. Dr. Bulğak, idrar yolu enfeksiyonlarının ilk belirtilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu belirtiler arasında sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma hissi, bulanık ve kötü kokulu idrar, alt karın bölgesinde rahatsızlık hissi yer almaktadır. Hastalığın ilerlemesi durumunda ise ateş ve yan ağrısının görülebileceğini söyledi.
Tanı ve tedavi sürecine ilişkin bilgi veren Bulğak, idrar yolu enfeksiyonu tanısı koyabilmek için çoğunlukla idrar tahlili ve kültürü testlerinin yapıldığını belirtti. Tedavi sürecinin uzman bir doktor kontrolünde gerçekleştirilmesinin önemine dikkat çekerek “Basit sistit vakalarında tedavi süresi genellikle 3 ile 7 gün arasındadır. Ancak daha karmaşık enfeksiyon durumlarında tedavi süreci uzayabilir ve hastaneye yatış gerektirebilir. Bu sebeple herhangi bir belirti ortaya çıktığında mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.” dedi.
Tekrarlayan enfeksiyonlarla ilgili önerilerde bulunan Uzm. Dr. Bulğak, bazı kişilerde idrar yolu enfeksiyonlarının sıklıkla yeniden gelişebileceğini ifade etti. Bağışıklık sistemi zayıflıkları, anatomik bozukluklar ve cinsel aktivite gibi etkenlerin bu durumu tetikleyebileceğine dikkat çekti. “Bu tür tekrarlayan enfeksiyonlar için düşük dozda uzun süreli antibiyotik kullanımı veya mesane sağlığını destekleyen doğal yöntemler (D-mannoz ve kızılcık suyu kullanımı gibi) faydalı olabilir.” diye ekledi.
Enfeksiyondan korunma yöntemleri arasında ise günde en az 2 litre su tüketimi, hijyen kurallarına dikkat edilmesi, pamuklu ve dar olmayan iç çamaşırlarının tercih edilmesi, uzun süre idrarı tutmaktan kaçınılması gibi basit ama etkili önerilerde bulundu. İdrar yolu enfeksiyonunun erken tespit edildiğinde kolaylıkla tedavi edilebilen bir durum olduğunu belirten Bulğak, “Ancak tedavi edilmediği taktirde böbrek fonksiyonları üzerinde ciddi etkileri olabilir. Bu yüzden en küçük bir belirti belirdiğinde enfeksiyon hastalıkları polikliniğine başvurulması oldukça önemlidir.” şeklinde tamamladı.