Nöbetçi Eczaneler
Medicana Sağlık Grubu’ndan Doç. Dr. Mehmet Fatih Ayık, ebeveynlere önemli bir uyarıda bulunarak, “Bebeklerinde ani kalp atışları, ciltte morarma, hızla nefes alma, yetersiz beslenme veya gelişim geriliği gözlemlendiğinde, acilen önce Çocuk Kardiyoloji, sonra gerekliyse Çocuk Kalp Cerrahisi uzmanına başvurulmalıdır” dedi. Ülkemizde her 100 doğumdan birinde doğumsal kalp hastalıkları görülmekte, bu da yıllık yaklaşık 14-15 bin bebekte bu rahatsızlığın ortaya çıktığı anlamına geliyor. Kalp rahatsızlıklarının erken tedavi gerektirdiğini belirten Ayık, bu bebeklerden yaklaşık 4 bininin anjiyo-kateter veya cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.
Doç. Dr. Mehmet Fatih Ayık, çocukluk dönemi kalp hastalıklarının çoğunun anne karnında geliştiğini ifade ederken, “Her doğumsal kalp hastalığı ameliyata gerek duymasa da, cerrahi müdahale gerektiren vakalarda tanı ve tedavi sürecinin gecikmesi, ölümle sonuçlanabilecek veya kalp nakline yol açabilecek ciddi kalp ve akciğer yetmezliğine neden olabilir” şeklinde konuştu. Bu tür hastalıkların, kalbin yapı taşları olan odacıklar, kapakçıklar ya da damarlarla ilgili sorunlardan kaynaklandığına dikkat çeken Ayık, rahatsızlıkların basit kalp deliklerinden karmaşık yapısal bozukluklara kadar geniş bir yelpazeye yayılabileceğini belirtti. Bebeklerde kalp rahatsızlıklarının oluşumuna zemin hazırlayan etkenler arasında genetik faktörler, çevresel etmenler, annenin hamilelik süresince karşılaştığı beslenme sorunları, sağlık problemleri (diyabet, obezite, bazı viral enfeksiyonlar), ilaç kullanımı ile alkol ve sigara tüketimi yer almaktadır.
Doç. Dr. Ayık, doğumsal kalp hastalıklarının belirtilerinin hastalığın türü ve ciddiyetine göre farklılık gösterdiğine dikkat çekti. “Bebeklerinde hızlı kalp atışı, morarma, nefes alırken zorlanma, yetersiz beslenme ve gelişim geriliği gözlemleyen aileler hızlı bir şekilde önce Çocuk Kardiyolojisi ardından gerekli durumlarda Çocuk Kalp Cerrahisi uzmanına yönelmelidir” ifadesinde bulundu. Hastalığın tanı yöntemleri hakkında bilgi veren Ayık, “Tanıda kullanılan araçlar arasında Ekokardiyografi (EKO), Elektrokardiyografi (EKG), Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans (MR) gibi görüntüleme teknikleri bulunmaktadır. EKO, günümüzde erişilebilir bir kontrol yöntemi olup, her çocuğun yenidoğan ve çocukluk döneminde en az bir kez bu yöntemle değerlendirilmesini öneriyoruz. Ayrıca, anne karnındaki bebekler için fetal EKO ile erken teşhis yapılabilmektedir” dedi.
Ayık, bazı hastaların başlangıçta hiç belirti vermediğini, bazılarının ise yaş ilerledikçe tespit edildiğini, hatta bazı çocukların çocukluk döneminde ameliyat gerektirirken, erişkin yaşta tekrar operasyon geçirebileceğini söyledi. Çocuk kalp damar cerrahisi, çocuk kardiyolojisi ve ilgili uzmanların işbirliği yapmasının başarı açısından büyük önem taşıdığını belirten Ayık, doğumsal kalp hastalıklarının bazı türlerinin ameliyatsız tedavi edilebilmesine rağmen, bazılarının yıllar süren tedavi ve birkaç cerrahi müdahale gerektirebileceğini vurguladı. Düşük kilolu ve yaşamın ilk günündeki bebeklerin bile güvenle ameliyat edilebildiğini ifade eden Ayık, teknolojik gelişmeler sayesinde bazı açık kalp ameliyatlarının göğüs kafesi açılmadan, minimal invaziv tekniklerle gerçekleştirilebildiğini belirtti.