Nöbetçi Eczaneler
Bursa’da, 19 ay önce diş çekimi için gittiği özel bir diş kliniğinde narkoz verilerek sedasyona alındığı anda fenalaşan 5 yaşındaki Deniz Sönmez’in ölümüyle ilgili görülen davada, savcının mütalaası ortaya kondu. Tüm sanıkların, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 11. maddesine muhalefet suçuyla yargılanması talep edildi. Ayrıca, sanık Aleyna S. ve Levent O.’nun “bilinçli taksirle ölüme neden olma” gerekçesiyle, Kerem Gökay Y.’nin ise “taksirle ölüme neden olma” suçuyla cezalandırılması istendi. Olay günü küçük Deniz’in ailesiyle birlikte oynarken çekilen görüntüler de gündeme geldi.
Osmangazi ilçesinde, 19 ay önce diş ağrısı çeken Deniz Sönmez, bir diş kliniğine götürüldü. Ailesi, minik çocuğun tedavi sonrası aniden fenalaştığını fark etti. 4 dolgu ve 1 diş çekimi için genel anestezi uygulanan Deniz, sonrasında odaya alındığında ateşi yükselmeye başladı. Su isteyen küçüğe, iddiaya göre, 3 kez doktor çağrılmasına rağmen doktor, “ateş düşürücü verelim” yanıtını verdi. Annesinin ambulans çağırma talebi de reddedildi; durumun “normal” olduğu bildirildi ve anne-baba, çocuklarını evlerine geri gönderdi. Kısa bir süre sonra, baba Aydın Sönmez eve gelince, oğlunun yarı baygın halde bulunduğunu gördü. Bunun üzerine Deniz, Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne yetiştirildi ama doktorların tüm çabalarına rağmen Deniz’in durumu kötüleşti. Minik çocuk, yoğun bakımda 3 gün kaldıktan sonra organ yetmezliğinden hayatını kaybetti.
Bursa 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmaya tutuksuz sanıklar Aleyna S., Levent O., Kerem Gökay Y., Deniz’in ailesi ve avukatları katıldı.
Olay gününü anımsatan baba Aydın Sönmez, her aşamada ihmal zinciri yaşandığını vurguladı. Oğlunu baygın şekilde gördüğünde, kliniği aradıklarında hastaneye götürebileceklerini dile getirdiklerini belirtti. Çocuklarına yeterince müdahale edilmediğini savunan Sönmez, “Eğer Levent orada olsaydı bir terslik olduğunu anlamış olurdu. Ben artık uyuyamıyorum, bu yaşta tansiyon hastası oldum. Onların yüzünden sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybettik. En ağır cezayı almalarını talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Anne Elena Sönmez, anestezi uzmanı Levent O.’nun işlem sonrası odadan çıkıp geri dönmediğini söyledi. Oğlunun titreyerek ateşinin yükseldiğini anlatan Sönmez, bunun normal olduğunu söylediklerini fakat Deniz’in uzun süre kendine gelemediğini vurguladı. Oğlunun bir an bilincinin açıldığını ve “Anne ben ölüyorum” dediğini aktaran anne, bu durumu ağlayarak paylaştı.
Klinikte yeterli ilginin gösterilmediğine dikkat çeken Sönmez, “O benim tek çocuğumdu. Türkiye Cumhuriyeti adaletine güveniyorum ve gereken cezayı alacaklarına inanıyorum” ifadelerini kullandı. İzleyenlerden başsağlığı dileyen diş hekimi Aleyna S., müdahale öncesi çocuğun diş ağrısı için kendisine geldiğini fakat korktuğu için tedavisinin sedasyonla yapılmasını kararlaştırdıklarını dile getirdi. Olay günü yapılan işlemlerin basit olduğunu savunan sanık, “İşlem sonrası anormal bir durum yaşamadık. Çocuğun bilincinin yerine geldiğini gördük” şeklinde savunmasını sürdürdü.
Anestezi uzmanı Levent O. ise, sedasyon işlemi sırasında aileye bilgi verdiğini ve işlem sonrasında birkaç dakika odanın dışında kaldığını ifade etti. Polikliniğin sorumlu müdürü Kerem Gökay Y., o gün diş hekiminin kendisini aradığını ve çocuğun fenalaştığını söylediğini belirtti. Yaşanan olayda herhangi bir sorumluluğu olmadığını iddia eden sanık beraatini talep etti.
Cumhuriyet savcısı, tüm sanıkların 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na muhalefet suçundan yargılanmalarını, Aleyna S. ve Levent O.’nun “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan, Kerem Gökay Y.’nin ise “taksirle ölüme neden olmak” gerekçesiyle cezalandırılmalarını talep etti. Mahkeme hakimi, avukatların süre talebini değerlendirerek duruşmayı erteledi.