Hyundai Electric Türkiye CEO’su Halil İshakoğlu, deniz üstü rüzgâr enerjisi santrallerinin enerji sektöründe önemli bir dönüm noktası olacağını vurguladı. İshakoğlu, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının, özellikle batı bölgelerinde sanayi ve nüfus yoğunluğuna bağlı olarak yoğunlaştığını belirtti. “Talebe yakın enerji alternatiflerini devreye sokmak çok kritik. Eğer doğu-batı arasında 5-10 GW’lık bir kapasiteyi bu alternatif kaynaklarla batıda oluşturmayı başarabilirsek, sistemin sürdürülebilirliğine büyük katkı sağlarız” ifadelerini kullandı.
Artan şehirleşme, elektrikli araç satışlarının artışı ve veri merkezleri gibi etkenler nedeniyle globale hızla artan enerji talebi, Türkiye’de de gözlemleniyor. 7 Ekim 2021’de imzalanan Paris İklim Anlaşması ile 2053 hedefi net sıfır emisyon olarak belirlenmiş durumda. Bu bağlamda, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim hız kazanmış durumda ve deniz üstü rüzgâr enerjisi Türkiye’nin gündemindeki başlıca konulardan biri.
Dünya Bankası’nın verilerine göre, Türkiye’nin deniz üstü RES potansiyeli 75 GW olarak öngörülse de, mevcut teknoloji riskleri ve yatırım maliyetleri doğrultusunda kısa vadede yalnızca 5 GW’lık kısmının yatırım çekebileceği bildirildi. Hyundai Electric Türkiye, bu potansiyelin hayata geçirilmesi için harekete geçtiğini duyurdu. İshakoğlu, Türkiye’deki enerji talebinin batıda yoğunlaşması nedeniyle doğu-batı hattında oluşacak alternatif kaynakların önemine dikkat çekti.
Şirketin dünya genelindeki tecrübeleriyle Türkiye’ye yeni bir soluk getirmeyi hedeflediklerini belirten İshakoğlu, “Deniz üstü rüzgâr enerjisi projelerinde dünyada edindiğimiz deneyim ile Türkiye’nin ilk projelerine liderlik etmek istiyoruz. Teknoloji transferine olan inancımız güçlü ve bu alandaki güçlü altyapıyı kurma hedefindeyiz” şeklinde konuştu.
İshakoğlu, Türkiye’nin son 20 yılda gerçekleştirdiği enerji projeleri ile önemli bir ilerleme kaydettiğini belirtirken, enerji bürokrasisinin bu süreçte kritik bir rol oynadığını da ifade etti. “Yenilikçi bir ekosistem yaratmak için iki önemli mekanizma YEKDEM ve YEKA’nın devreye alındı. Karasal enerji santralleri ile bu ekosistemi oluşturmuş durumdayız. Aynı başarıyı deniz üstü RES projelerinde de tekrarlayabileceğimize inanıyoruz” dedi.
Deniz üstü RES projeleri için yatırım süreçleri hızla ilerliyor. İshakoğlu, 2023’te elektrik alım fiyatlarının açıklandığını ve bu desteğin yerli ekipmanlar için 5 yıl, genel olarak ise 10 yıl süreceğini belirtti. İlk projenin Çanakkale kıyılarında yapılması planlanıyor ve bu projede yabancı uzmanlarla işbirliği yapılacak.
İshakoğlu, Türkiye’nin deniz üstü RES projelerinde büyük bir ihracat potansiyeline de sahip olduğunu sözlerine ekledi. “Dünya Bankası’nın tahminlerine göre, bu projeleri etkin bir şekilde hayata geçirirsek, 2030’da 50 bin kişilik istihdam yaratabiliriz. Ayrıca, Türkiye’nin bu alandaki büyümesi, uluslararası düzeyde rekabet avantajı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.