Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı ve Endokrinoloji ile Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü, diyabet hastalarının oruç tutma koşulları ve bu konuda riskli gruplar hakkında bilgi sundu.
Oruç ve sağlık ilişkisine değinen Güçlü, “Oruç, önemli bir ibadet olmanın yanı sıra, sağlıklı yaşam yönünden de artan bir önem arz etmektedir. Oruçlu olunan dönemde, günde 14-18 saat boyunca gıda ve sıvı alımının durması, vücudun metabolizma faaliyetlerini belirli bir seviyeye indirmekte, bu da bedende bir rahatlama ve yenilenme sürecini başlatmaktadır” şeklinde görüş bildirdi.
Diyabet ve diğer metabolik hastalıkların tedavisinde aralıklı oruç uygulamalarının faydalarına dikkat çeken Prof. Dr. Güçlü, “Oruç, kilo kaybı, vücut kompozisyonunun iyileşmesi, kansere karşı koruma gibi birçok olumlu etki sağlamaktadır. Ayrıca bağışıklık sisteminin güçlenmesine, iltihap durumlarının azalmasına ve kötü alışkanlıkların bırakılmasına katkı sağlamaktadır” dedi.
Prof. Dr. Güçlü, Tip 2 diyabetin dünya genelinde 500 milyon, Türkiye’de ise 12 milyon insanı etkileyen önemli bir hastalık olduğunu belirtirken, tedavi sürecinde sağlıklı yaşam tarzı ve beslenmenin önemine dikkat çekti. “Ramazan orucu sırasında diyabetik hastalar, ilaç ve insülin kullanım durumlarına göre değerlendirilmelidir. Oruç tutma kararı, doktorlar tarafından verilmelidir” diye ekledi.
Ayrıca, böbrek ya da kalp yetmezliği olan bireylerin oruç tutmalarının riskli olduğunu vurgulayan Güçlü, “Hipoglisemi riski olan hastaların oruç tutmadan önce doktorlarıyla görüşmesi hayati önem taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Güçlü, Ramazan ayında diyabetli bireyler için beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesinin önemini de vurguladı. İftar sonrası aşırı yemek yemenin sağlık üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Güçlü, dengeli beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. “İftarda sıvı alımıyla hafif bir başlangıç yapılmalı, ardından protein ve sebze ağırlıklı besinlerin tüketilmesi tercih edilmelidir,” dedi.
Ayrıca egzersizlerin önemine de değinen Güçlü, iftardan sonra hafif yürüyüşlerin metabolizmayı hızlandıracağını belirtti. Sahurda sağlıklı ve dengeli bir beslenme tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Güçlü, “Sahurda hamur işlerinden, ağır gıdalardan ve aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı, bunun yerine sağlıklı ve hafif yiyecekler tercih edilmelidir,” şeklinde eklemelerde bulundu.