Ege Denizi’nde Santorini Açıklarında 500’den Fazla Deprem Meydana Geldi, Tsunami Riski Hakkında Uyarılar Yapıldı

Ege Denizi’nde Santorini’nin kuzeydoğusunda son bir haftada büyüklüğü 4,9’a ulaşan 500’den fazla deprem meydana geldi. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan, şu an için Türkiye’ye tehdit oluşturmadığını, ancak sarsıntıların 6 büyüklüğünü geçerse tsunami riski doğurabileceğini belirtti. Önalan, yaşanabilecek volkanik tehlikeye de dikkat çekti.

Ege Denizi'nde Santorini'nin kuzeydoğusunda son bir haftada büyüklüğü 4,9'a ulaşan

Ege Denizi’nde, Santorini Adası’nın kuzeydoğusunda, son bir haftada 4,9 büyüklüğüne kadar ulaşan 500’den fazla deprem gerçekleşti. Devam eden bu sarsıntılar hakkında açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan, mevcut depremlerin Türkiye için bir tehdit oluşturmadığını, ancak büyüklüklerinin 6’nın üzerine çıkması durumunda Ege kıyıları için ciddi bir riskin söz konusu olabileceğini vurguladı. Tsunami riskine dikkat çeken Önalan, “4,8 büyüklüğünde 400’ü aşkın deprem meydana geldi. Santorini ‘deki sarsıntılar sürerken, 4,9’a varan 100’den fazla deprem daha kaydedildi,” dedi.

Kahramanmaraş’taki büyük depremin ardından, Ege Denizi’ndeki bu yoğun sarsıntılar Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Önalan, depremlerin bölgedeki fay hatları ile ilişkili olduğunu ve Ege Bölgesi’nin dünyanın en sismik olarak aktif alanlarından biri olduğunu belirtti. Ege bölgesindeki sismic aktivitenin altında, Afrika ve Anadolu levhalarının etkileşimlerinin yattığını ifade eden Önalan, bu bölgede geçmişte büyük depremler ve volkanik patlamalar yaşandığını hatırlattı.

Deprem dinamikleri üzerine açıklamalarda bulunan Önalan, mevcut durumun deprem serisinin durmasına işaret ettiğini söyledi. Ancak büyük bir depremin olasılığına karşı duyulan endişelerini de dile getirdi. Suların ve magmanın üstteki basıncı nedeniyle kayalarda meydana gelen deformasyonların bu sarsıntılara neden olabileceğini vurguladı.

Tsunami riski konusunda da uyarılarda bulunan Önalan, “Mevcut sarsıntıların yükselmesi durumunda kıtalarımız etkilenebilir. Bu tür durumların yaşanmasını istemiyoruz,” şeklinde konuştu. Ayrıca, Ege Bölgesi’nin bir volkanik tehlike potansiyeli taşıdığına da değinerek, geçmişte etkinleşmeyen volkanların yeniden harekete geçme olasılığına dikkat çekti.

Son olarak, Türkiye’nin afetlere karşı duyarlılığına vurgu yapan Önalan, kentlerin yoğun nüfus nedeniyle afet riskine açık olduğunu ve bu durumun uzun vadede nasıl yönetilmesi gerektiğine dair acil önlemler alınması gerektiğini belirtti. Bayraklı ve Çiğli gibi yerlerin tarım arazileri olarak değerlendirildiğini ve yapılaşmaya kapalı alanlar olması gerektiğini söyledi.