Ergenlik dönemi, bireylerin kişisel ve kimlik gelişimlerinin en kritik zaman dilimlerinden biridir. Bu süreçte dijital dünyanın etkisi, gençlerin düşünce ve davranış biçimlerinde önemli değişiklikler yaratmaktadır. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Süleyman Çakıroğlu, bu dönemin getirdiği zorlukları değerlendirerek aileler, eğitimciler ve politikacılar için önemli tavsiyeler sundu. Özellikle tatil dönemlerinde dijital detoks yapmanın önemine vurgu yaptı.
Doç. Dr. Çakıroğlu, tatil sürelerinin çocuklarla kaliteli zaman geçirmenin yanı sıra, onların gelişimine katkı sağlamak için fırsatlar sunduğunu belirtti. “Çocuklar tatillerde hem eğlenceli zaman geçirebilir hem de sosyal ve kişisel becerilerini geliştirebilir. Bu zaman diliminde aileler, çocuklarıyla daha fazla bir araya gelmeli ve birlikte farklı etkinlikler yapmalılar” şeklinde konuştu.
Dijital medya ve gençlerin kimlik gelişimi üzerine de değinen Çakıroğlu, ergenlerin sosyal medya aracılığıyla kendilerini ifade etme ve topluluklara katılma fırsatlarına sahip olduğunu, ancak bu durumun beraberinde önemli riskler de taşıdığını vurguladı. Gençlerin sosyal medya üzerindeki “mükemmel” imaj oluşturma baskısına maruz kaldıklarını ve bunun özgüvenlerinde sorunlara yol açabileceğini belirtti.
Sosyal medya kullanımıyla ilgili olarak ergenlerde kaygı, depresyon ve yeme bozuklukları gibi ruhsal sorunların tetiklenebileceğini ifade eden Doç. Dr. Çakıroğlu, bu durumun özellikle akran ilişkilerini olumsuz etkilediğini bildirdi. Ayrıca toplumda yaygınlaşan “kaybetme korkusu” (FOMO) gibi duyguların ergenlerin ekran başındaki zamanlarını artırdığını da dile getirdi.
Ara tatilin, çocuklar ve aileler için yenilenme sağladığını belirten Çakıroğlu, ailelerin dijital detoks uygulamalarını da içeren önerilerde bulundu: “Ailecek dijital cihazlardan uzak kalıp fiziksel aktiviteler düzenleyin. Teknoloji kullanımı konusunda yaşa uygun sınırlar koyun ve sosyal medya içeriklerini konuşarak çocuklarınızla açık bir iletişim kurun” ifadelerini kullandı.
Çakıroğlu, ergenlerin kendi kimliklerini bulma süreçlerinde dijital ve gerçek yaşam deneyimlerinin dengelenmesi gerektiğine dikkat çekerek, gençlerin hayal ve hedefleri üzerinde konuşmanın ve onları üretkenlik konusunda desteklemenin önemini vurguladı. Ayrıca, bağımsızlık kazandırarak çocukların kendi kararlarını alma fırsatına sahip olmaları gerektiğini ifade etti.
Dijital medyanın ergenlerin ruh sağlığı üzerindeki etkisini göz önünde bulunduran Çakıroğlu, sosyal medya platformlarının, bireylerin ruhsal sağlığını destekleyecek şekilde tasarlanması ve daha gerçekçi içerikler sunması gerektiğini savundu.
Ara tatil boyunca gerçekleştirilebilecek öneriler arasında doğa yürüyüşleri, sanatsal etkinlikler, aile oyunları ve kitap okumaya yönelik aktiviteler de yer alıyor. Bu etkinlikler, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimini desteklemek adına önemli fırsatlar sunmaktadır. Sonuç olarak, Çakıroğlu, dijital dünyanın tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını, bu dünyanın eğitim ve yaratıcılık geliştirme amacıyla dikkatli bir şekilde kullanılması gerektiğini belirtti.