Erzincan’da, göç ve imkânsızlıklar nedeniyle ilkokul 1. sınıftan ayrılmak zorunda kalan 38 yaşındaki bir kadın, dağ köyünde açtığı fırınında tandır ekmeği üretmeye başlayarak kendi işinin sahibi oldu. 2 çocuk annesi kadın, fırınında çalışacak 10 kadına istihdam sağlarken, çevre iller ve yurtdışından gelen yoğun siparişleri karşılamakta zorluk yaşıyor.
İnönü Mahallesi’nde faaliyet gösteren fırında, kadınlar ekmeklerini geleneksel yöntemle, tandırda pişiriyor. Deniz Kurutaş, eşiyle birlikte yaklaşık 9 yıl önce açtıkları fırında üretilen tandır ekmeklerine büyük bir ilgi olduğunu belirtti.
Patron ve aynı zamanda işçi olan Deniz Kurutaş, “İşimize eşimle birlikte normal bir somon fırınında başlayarak, kendi işimizi kurma kararı aldık. Üretimde katkı maddesi kullanmadan, doğal yöntemlerle devam ediyoruz. Ekmeğin lezzeti için metal alet kullanmıyorum; bu yüzden merdane ile açıyoruz” şeklinde konuştu. Kurutaş, tandır ekmeğinin hangi yemeklerin yanında servis edildiği konusunda da, meşhur yaprak dönerinin yanında mutlaka tandır ekmeği tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Fırında çalışarak evine katkı sağlayan Gülhan Dadaş, tandır ekmeğinin yapılışını şu şekilde anlattı: “Ekmek hamuru önce yoğrulur, ardından kütlenir ve kıvama gelene kadar bekletilir. Sonrasında birimiz hamuru açıyor, diğerimiz pişiriyor.” Dadaş, yoğun bir talep olduğunu ve yurt dışı ile diğer şehirlerden de siparişler aldıklarını ifade etti.
Geleneksel tandır ekmeği, geçmişten günümüze kadınların sabah saatlerinde mayalayıp hazırladığı hamurlarla yapılmakta ve Türk kültürünün önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Anadolu’da yüzyıllardır süregelen bu lezzet, Erzincan’daki dağ köylerinde de hâlâ sevilerek kullanılmaktadır.