Fatsa’daki 36 yıllık dava, Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmini aratmaz hale geldi

Ordu’da 1989 yılında başlayan ve 36 yıldır süren bir kadastro davası, 556 kişiyi etkiliyor. Av. Mehmet Akif Coşkan, müvekkillerinin uzun süredir tapu beklediğini, taleplerinin çözülmesini umarak yargıya güvendiğini belirtti. Dava, Kemal Sunal’ın “Davacı” filmindeki absürt duruma benzetiliyor.

Ordu'da 1989 yılında başlayan ve 36 yıldır süren bir kadastro

Ordu’da 1989 yılında başlatılan bir dava, açıldığı tarihten bugüne kadar 36 yıl geçmesine rağmen hala sonuçlanamadı. Davacıların bazıları hayatını kaybederken, yapılan itirazlar nedeniyle mahkeme süreci sürekli uzamakta. Bu durum, akıllara 1986 yılında vizyona giren Kemal Sunal’ın ‘Davacı’ filmindeki olayları getiriyor.

1989 yılında Fatsa Kadastro Mahkemesi’nde başlatılan dava, zaman içerisinde birçok engelle karşılaştı. 2014 yılında bir karar verilmesine rağmen davacılar kelimenin tam anlamıyla tapularını alamadı. Bunun üzerine 2016 yılında yeni bir dava daha açıldı. Yaklaşık 7 yıl süren bu dava, 2024 yılında sonuçlanması bekleniyor, fakat dosya şu anda 565 kişi ile istinaf aşamasında. İnsanlar, yaşamlarının çoğunu geçirdikleri mahallede bulunan ev ve iş yerlerinin tek bir tapu altında olmaması sebebiyle büyük zorluklar yaşadıklarını dile getiriyor.

Dava, 556 muhatabıyla hala devam etmekte. İlk açıldığı günden bu yana zamanla mahkeme, avukat ve tarafların değişmesiyle birlikte vefat edenlerin sayısının da artması davanın karmaşıklığını artırıyor. Davacı çocukları, seyrettikleri o eski filmin komik olaylarının şimdi kendilerinin başına geldiğini ifade ediyor.

Mehmet Akif Coşkan, davanın avukatlarından biri olarak, “Fatsa Kadastro Mahkemesi’nde hâlâ devam eden bir dava var. 1989’da başlayan dava, 2014’te bir sonuca ulaştı. Ancak davanın ardından mahalle sakinleri tapularını elde edemediler. 2016’da yeni bir dava açıldı ve bu süreç de yedi yıl sürdü. Şu an dosya istinaf aşamasında 565 kişi bulunuyor” dedi.

Ayrıca, Coşkan, insanların uzun zamandır tapu beklediklerini ve yargının bu konuda yetersiz kaldığını da vurguladı. Kendileriyle birlikte mahkemeye katılanlar arasında geçmişten bugüne birçok kişinin hayatını kaybettiğini aktaran Zeki Erarslan, dosyanın karmaşık hale geldiğini belitti.

Mahkeme süreci nedeniyle yer değiştirmek zorunda kalan Yusuf Kenan Acar, bu durumun zorluklarını ve karmaşıklığını aktarırken, kendisinin, annesiyle ve çocuklarıyla birlikte süregelen davadan duyduğu sıkıntıyı da dile getirdi. Acar, “Burası artık kişilerin üzerinde duruyor ve her geçen yıl daha da karmaşık hale geliyor” diye ekledi.

Son olarak, yaşadıkları durumun gerçek hayatın komik bir yansıması olduğunu belirten Acar, Kemal Sunal’ın filmindeki absürt olaylarla kendi hayatlarında yaşadığı benzer olayların ironisini gözler önüne serdi. “O filme sahip olduk! Ne dava bitiyor ne de biz bu davadan feragat edebiliyoruz” diyerek hislerini aktardı.