Nöbetçi Eczaneler
Metastatik meme kanseri (mMK) tanısı almış kadınların ve onların ailelerinin desteklenmesi amacıyla “Güçlü Ailem” adı verilen bir kampanya başlatıldı. Bu kampanya, toplumda bir farkındalık yaratmayı ve mMK ile yaşam süren ailelere rehberlik edecek bilgilendirici içeriklerin paylaşılmasını hedefliyor. “Güçlü Ailem” kampanyası, “Macera Kavanozu” adlı kitabın tanıtımı ile resmen hayata geçirildi. Bu kitap, Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği ve Gilead Türkiye iş birliği ile hazırlanmış olup, dernek web sitesinden ücretsiz olarak edinilebiliyor.
Basın toplantısının moderatörlüğünü Sağlık İletişimcisi Seral Çelik üstlenirken, Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği Başkanı Arzu Karataş, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özge Gümüşay ve Klinik Psikolog Sinem Çelenk, mMK’yı çeşitli açılardan değerlendirdiler. Toplantıda, mMK ile yaşayan iki çocuk annesi Duygu Ügüdür kendi deneyimlerini aktardı.
Dernekten yapılan açıklamalara göre, Türkiye’de ve dünya genelinde kadınlarda en yaygın görülen kanser türlerinden biri meme kanseridir. Her yıl dünya çapında 2,3 milyon, Türkiye’de ise 25 binden fazla kadına meme kanseri tanısı konulmaktadır. Metastatik meme kanseri, hastalığın vücudun farklı bölgelerine yayılması anlamına gelmektedir. Bu durum, mMK tanısı almış bireylerin tedavi süreçlerini yaşamlarının sürekli bir parçası haline getirirken, genç yaşta tanı alan kadınlar ve aileleri için bu süreci psikolojik ve sosyal açıdan yönetmek zorlaşabilmektedir.
Toplantıda, “Güçlü Ailem” kampanyasının toplumsal farkındalığı artırmak ve mMK ile yaşayan bireylere rehberlik amacı taşdığı belirtildi. Kampanya, Zeynep ve Can’ın ailesiyle yaşadığı yaz tatilini anlatan “Macera Kavanozu” kitabıyla başladı. Bu kitap, Metastatik Meme Topluluğu tarafından kaleme alınmış ve İtalyan sanatçı Alexandra Colombo tarafından resimlendirilmiştir. Kitap, çocukların hayal gücünü kullanarak, anne tedavisinin sürdüğü süreçte oluşturulan yaz tatilini anlatıyor. “Macera Kavanozu”, ailelerin birlikte geçirdiği zamanın değerini vurgularken, dünyanın farklı yerlerinde yayımlanmış ve ardından Pİ Kadın Kanserleri Derneği tarafından Türkçeye çevrilmiştir.
Arzu Karataş, mMK tanısı alan annelerin, çocuklarıyla olan ilişkilerini sürdürmede kaygı yaşadıklarını belirtti. “Tedavi süreçlerinde kadınlar, sosyal ve psikolojik zorluklarla yüzleşmek zorunda kalıyorlar,” diyen Karataş, bu kampanyanın mMK hakkında bilgi sunarak toplumsal farkındalığı artırmayı hedeflediğini vurguladı. Ayrıca, uzmanların mMK ile yaşayan kadınların ailelerinin nasıl desteklenmesi gerektiği konusunda bilgiler vereceğini ekledi.
Prof. Dr. Özge Gümüşay ise, mMK’nin özellikle ileri evre hastalar için önemli bir mücadele alanı olduğunu bildirdi. Özellikle erken teşhis ile birlikte genç hasta sayısında artışın görüldüğünü ve bunun tedavi süreçlerini zorlaştırdığını ifade etti. Yenilikçi tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi sayesinde, mMK tanısı alan birçok kadın aktif yaşamını sürdürebilmektedir.
Klinik Psikolog Sinem Çelenk, mMK’nın sadece anneler için değil, aynı zamanda çocukları için de derin duygusal etkileri olduğunu belirtti. Çocuklar için belirsizliğin ve değişen aile dinamiklerinin kaygı yarattığını ifade eden Çelenk, ebeveynlerin çocuklarına açık bir iletişim kurarak duygularını ifade edebilmeleri için olanak sağlamalarının önemine dikkat çekti.
Duygu Ügüdür, yaşadığı zorlu süreci paylaşarak, tedavi sürecinin aile içindeki zamanın kıymetini artırdığını belirtiyor. “Macera Kavanozu” kitabının, yaşadığı deneyimlere yakın olmasının yanı sıra başkalarına da ilham vereceğini vurguladı.
Gilead Türkiye, bu projeyle kadınların ve ailelerinin psikolojik destek ihtiyacını karşılamak adına önemli bir adım attığını belirtti. “Macera Kavanozu”, 3-8 yaş aralığındaki çocuklara hitap ederek ebeveynleriyle kaliteli zaman geçirmenin önemini vurgulayarak, hastalık sürecinde aile bağlarını güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Gelecek süreçte, mMK ve aile içi iletişim konularında farkındalığı artırmak için çeşitli uzman video serilerinin yayınlanması planlanıyor.