Hakan Fidan: Türk Dünyası, Kıbrıs Türkü’nün Yanında Olmaya Devam Edecek

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kıbrıs Türkleri’nin Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin iki devletli çözüm modeline bağlı kalacağını belirtti. Fidan, Kıbrıs’ta taraflar arası iş birliğinin önemine dikkat çekerken, tek taraflı hamlelerin kabul edilmeyeceğini de ifade etti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kıbrıs Türkleri'nin Türk dünyasının ayrılmaz bir

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısının ardından gazetecilerin yönelttiği soruları cevaplandırdı. Bakan Fidan, “Türk dünyası, her daim Kıbrıs Türkü’nün yanındadır” açıklamasında bulundu.

Toplantının ardından basın mensuplarının Kıbrıs ile ilgili görüşlerini sorması üzerine Bakan Fidan, “Son dönemde yaşanan küresel olaylar ve Orta Asya’daki kardeşlerimizin gelişim çabaları, bu bölgeye olan ilgiyi artırdı, bilhassa Avrupa Birliği’nin Orta Asya’ya olan dikkatinin arttığına tanıklık ediyoruz. Ancak karşılıklı ilginin AB tarafından kötüye kullanılabileceği alanlar da mevcuttur. Bu gelişmeleri her yönüyle takip ediyoruz ve gerekli adımları atıyoruz. Dost ülkelerle bilgi alışverişindeyiz. Türk dünyası idealimizi gerçekleştirmek için kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz. Ancak bazı çevreler, bu durumdan faydalanarak aramızda ihtilaf yaratmak istemektedir. Ailevi meseleleri kamusal alanda tartışmayı doğru bulmuyoruz. Türk dünyasıyla bağlarımızı zayıflatmaya yönelik manipülasyonların başarılı olamayacağına inanıyoruz. Hükümetimize yönelik olumsuz bir işaret vermek isteyenlerin çabaları sonuçsuz kalacaktır. Atılan adımlar ve bulunulan konum açık; Türk Cumhuriyetleri’yle olan ilişkimiz net bir seyir izliyor. Her mesele, kendi aile meclisimizde ele alınacaktır. Pozisyonumuz nettir ve Kıbrıs Türkleri büyük Türk ailesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu değişmeyecek. Türk dünyası, Kıbrıs Türkü’nü desteklemeye devam edecektir. Politikalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz, aynı anlayışla hareket etmemiz ailemizi daha da güçlendirecektir” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs Türklerinin iradesine saygı gösteriyoruz” diyen Bakan Fidan, 2017’de Crans-Montana’da gerçekleşen müzakerelerde Rum tarafının Kıbrıs Türkleriyle siyasi ve ekonomik dengeyi paylaşmayı reddettiğini hatırlatarak şu şekilde devam etti: “Bu durum, önceki Annan Planı döneminde de geçerliydi. 2017’de de aynı tavır devam etti. Sayın Eide, bu dönemi yakından bilen bir isim olarak, bu konularda bana tecrübelerini aktardı. O günden bu yana Kıbrıs Türk tarafı federasyon modelinden uzaklaştı. Biz de sonuç vermeyecek müzakerelerle zaman kaybetmeyeceğimizi vurguladık. İki devletli çözüm önerisini savunuyoruz ve bu konuda ısrarcıyız. Geçtiğimiz mart ayında Cenevre’de düzenlenen toplantıda, federasyon modeli gündeme bile getirilmedi, iş birliği alanları üzerinde duruldu. Adadaki dondurulmuş sorun devam etmekte ve iki taraf kendi sınırları içerisinde yönetimlerini sürdürmektedir. Bu durum, karşılıklı olarak birbirlerine yaptıkları izolasyonlarla adanın genel refahını da olumsuz etkiliyor. Özellikle son yıllarda Akdeniz’deki gelişmeler, Kıbrıs’ı daha fazla izole bir hale getirebilir. İş birliği ruhunun artırılması gerektiği konusunda BM’nin bakışıyla uyumlu olduğumuzu belirttik. Rumların ve Avrupa Birliği’nin görüşleri ne olursa olsun, tükendiği belli olan federasyon modeli artık geçerliliğini kaybetmiştir. Kıbrıs Türklerinin izolasyonuna yol açan bir çözüm sürecini, müzakere sürecini kabul etmiyoruz. Kıbrıs Türklerinin iradesine elbette saygı gösteriyoruz ancak garantör ülke olarak kendi görüşlerimizi net bir biçimde ifade etmeye devam edeceğiz. Bu konudaki tutumumuz açıktır. Uluslararası toplumun önerilerine bugüne kadar olumlu yanıt verdik.”

Fidan, Ege Denizi’ne ilişkin Deniz Mekansal Planlaması’nın oluşturulduğunu ve Birleşmiş Milletler’e sunulacağını belirtti. “Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’de tek taraflı herhangi bir adım için ‘oldu, bitti’ söylemine müsaade etmeyeceğimizi herkes biliyor. Bu noktada tavrımızı net bir şekilde ortaya koymaya devam edeceğiz. Ancak duymayanlara fazla bir şey yapamayız. Belirli konularda propaganda yapan insanların söylediklerine kulak asmamak son derece önemlidir” dedi.