Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, kadın girişimciliğinin ekonomik ve toplumsal dönüşümdeki kritik rolüne dikkat çekerek, “Kadınların iş yaşamında, istihdamda ve karar verme süreçlerinde daha fazla yer almasını sağlamak adına hızlı ve etkili politikalar geliştirmek zorundayız. Bu, bizim öncelikli görevimiz” diye ifade etti.
ASO’nun ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ankara İl Kadın Girişimciler Kurulu’nun ‘2. İl Kurul Toplantısı’ kapsamında konuşan Ardıç, kadınların eğitimde eşitliğin sağlanmasıyla toplumsal hayatta güçleneceğini belirterek, “Yıllar geçtikçe kadınların işgücüne katılım oranı ve girişimci kadın sayısında bir artış görüyoruz. TÜİK verilerine dayanarak, 2002’de yüzde 13,1 olan kadın girişimci oranı, 2023’te yüzde 17,4’e ulaştı” şeklinde bilgi verdi.
Ancak bu artışın yetersiz olduğunu düşündüğünü ifade eden Ardıç, “TOBB Kadın Girişimciler Kurulu üyelerinin potansiyeline baktığımda, bu oranı yeterli bulmuyorum. Bu artış, kadınlarımızın niteliklerini yansıtmıyor. Unutulmamalıdır ki, bu toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor” dedi.
Kadınların toplumda daha güçlü yer almasının ekonomik kalkınmayı olumlu yönde etkileyeceğini vurgulayan Ardıç, “Kadınları geleneksel rol biçimlerine hapsetmeyecek politikalar üretmeliyiz. Sürdürülebilir kalkınma, ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik üçgenine dayanıyor. Bu üç bileşen birbirinden ayrılmaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kadın girişimciliğinin ekonomik ve sosyal dönüşümdeki anahtar rolüne dikkat çeken Ardıç, “Kadın girişimciliğini desteklemek, öncelikli görevimizdir. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nun projeleri, kadınların girişimcilik yolculuklarında daha güvende olmalarına yardımcı oluyor. Bu projeler sayesinde kadın girişimci sayısı artarken, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal dinamiklerinde de önemli değişiklikler gözlemleniyor.” açıklamasında bulundu.
Ardıç, kadınların iş yapma şekilleri ve düşünsel becerileriyle toplumsal dönüşümü hızlandırdıklarını belirterek, “Özel sektörün çabaları tek başına yeterli olmayacaktır. Özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler işbirliği yaparak bu hassasiyetlerin devlet politikası haline gelmesi çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.