Kahramanmaraş Depreminin Psikolojik Etkilerini Giderme Yöntemleri ve İkincil Travma Tehditleri

Kahramanmaraş depreminin yarattığı ikincil travmalar, Klinik Psikolog Gözde Göktaş’a göre birçok insanı olumsuz etkiliyor. EMDR terapisi ve sosyal destekle psikolojik dayanıklılığın yeniden kazandırılabileceği vurgulanıyor. Eski rutinlere dönüş önemli.

Kahramanmaraş depreminin yarattığı ikincil travmalar, Klinik Psikolog Gözde Göktaş'a göre

Kahramanmaraş’taki 6 Şubat depreminin izleri, pek çok insan için hala tazeliğini koruyor. Bu durumun getirdiği ikincil travmanın etkileri üzerinde duran Klinik Psikolog Gözde Göktaş, “Bir şeyler olacakmış hissi birçok bireyin hayatına olumsuz yansıyor” şeklinde ifade etti. Göktaş, psikolojik dayanıklılığın artırılması için EMDR terapisi ve sosyal desteğin önemine vurgu yaptı.

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem, milyonlarca kişinin anılarına kazınmış bir felaket olarak hafızalarda yer alıyor. Depremin ardından evlerini terke zorlanan pek çok kişi, başka şehirlere göç etti, ancak bu fiziksel ayrılığın zihinsel travmayı ortadan kaldırmaya yetmediği gözlemleniyor. Ege Bölgesi’nde son zamanlarda yaşanan depremler, kaygıyı yeniden artırarak gündeme getirdi. Medipol Bahçelievler Hastanesi’nde çalışan Kliinik Psikolog Gözde Göktaş, doğrudan depremi yaşamış olan kişilerde ve yardım amacıyla bölgeye gidenlerde ikincil travma bulgularının görüldüğünü dile getirdi.

Zihinlerde tekrar eden anıların, gece yaşanan korkuların ve “her an bir şey olacak” hissinin birçok kişinin gündelik yaşamını olumsuz etkilediğini vurgulayan Göktaş, özellikle EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) gibi terapi yöntemlerinin deprem kaynaklı travmalarla başa çıkmada önemli bir rolü olduğunu belirtti. Ayrıca, profesyonel destek almanın bu süreçte büyük bir katkı sağlayacağını ifade eden uzman, eski alışkanlıklara geri dönme ve sosyal destek ağlarını güçlendirme önerisinde bulundu.

“Gece yatarken korkan danışanlarım vardı”
Deprem sonrasında ortaya çıkan görüntülerin hem depremzedeleri hem de yardım için gidenleri etkilediğini söyleyen Göktaş, “Değişik geçmişte kalan görseller, zihnimizde yeri olan ve silinemeyen, sürekli rahatsızlık hissi veren anıları çağrıştırıyor. İstanbul’a kısa süreli göç eden danışanlarımız olduğu gibi, ikincil travma yaşanan bir dönemi de gözlemliyoruz. Bu görseller aklımıza geldiğinde, kendimizi aynı duruma düşecekmişiz gibi hissetmeye başlıyoruz. Bu sebeple geceleri korkuyla yatağa giren, yanına su ve düdük koyan danışanlarım oldu. Eğer bir ay sonra bile bu davranışlarını devam ettirenler varsa, profesyonel bir yardım almanın gerekliliğine inanıyorum. Çünkü bu bir deprem bölgesinde yaşıyoruz; alışmak önemli ama hazırlıklı olmak da başka bir durum” diye konuştu.

“Eskiye dönmek faydalı olabilir”
Göktaş, profesyonel destek almadan önce bireylerin yapabileceği şeylerin olduğunu belirtti. Eski rutinlerine geri dönmeye çalışmanın önemli olduğunu ifade eden Göktaş, bu durumun iş yaşamına dönüş ya da sosyal destek ilişkilerini güçlendirmesi açısından kayda değer olduğunu dile getirdi. Depremi yaşamayan bireylerin bile kendini güvende hissetmemesinin kaygılarını artırdığını dile getiren uzman, bununla birlikte bedensel belirtilerin de çoğalabileceğini belirtti.

“EMDR terapisi, travma sonrası stres bozukluğuna karşı etkili bir yöntem”
Göktaş, EMDR terapisi ile travmatik anıların yeniden işlendiğini belirtti. “Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) açısından önemli bir yöntem olan EMDR, kişinin deprem deneyimlerini alarak onları yeniden işleyip, bu anıların bireyi eskisi gibi etkilemeyeceğini vurgulamak için uygulanıyor. Depremle ilgili aklımızda kalan ve bir türlü yok olamayan görüntüleri de işleyebilmekteyiz. Zihinsel duygu ve beden duyumlarını ele alarak bu rahatsız edici unsurları çözmeyi amaçlıyoruz. Deprem bölgesindeki kişiler için de EMDR terapisi oldukça etkili sonuçlar vermekte. Her yıl deprem yıl dönümünde danışanlarımız, korkularının yeniden canlandığını belirterek başvuruda bulunuyor. EMDR, aynı zamanda panik atak, fobiler, kaygı bozuklukları ve obsesif kompulsif bozukluk gibi çeşitli alanlarda da başarıyla kullanılmakta” dedi.