Karaciğer Yağlanması Tehlikesi: Hareketsiz Yaşam ve Yanlış Beslenme Uyarısı!

Gastroenterolog Dr. Mustafa Yalçın, karaciğer yağlanmasının artışında sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşamın etkili olduğunu vurguladı. NASH’ın obezite ile bağlantılı ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirten Yalçın, sağlıklı beslenme ve egzersiz önerdi.

Gastroenterolog Dr. Mustafa Yalçın, karaciğer yağlanmasının artışında sağlıksız beslenme ve

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Mustafa Yalçın, karaciğer yağlanmasının son zamanlarda ciddi bir sorun haline geldiğini ifade etti. Hızla artan bu sağlık problemi, özellikle fast food alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzının etkisiyle geniş bir kitleyi tehdit ettiğini belirten Yalçın, “Karaciğer hücrelerinde aşırı yağ birikimi, organın normal işlevini yerine getirmesini zorlaştırıyor ve pek çok sağlık sorununa zemin hazırlayabiliyor. Karaciğer, vücudun detoksifikasyon merkezi olduğu için bu organı korumak adına sağlıklı beslenme tercihleri yaparak, düzenli egzersiz ve yürüyüş gibi aktiviteleri yaşam tarzımızın bir parçası haline getirmeliyiz” dedi. Ayrıca, Dr. Yalçın, karaciğer dostu bir diyet önerdi.

Günümüzde birçok ziyaretçinin doktorlarının muayene sonuçlarında “karaciğer yağlanması mevcut” uyarısıyla karşılaştığını vurgulayan Dr. Yalçın, bu durumu ciddiye almak gerektiğini söyledi. Hareketsiz yaşam ve kötü beslenme alışkanlıklarının, karaciğer yağlanmasının en belirgin sebeplerinden biri olduğunu ifade eden Yalçın, “Yanlış beslenme ve alkol kullanımı, karaciğerin yağlanmasına yol açarak siroza neden olabiliyor. Bunun yanı sıra, alkolle ilişkilendirilmemiş NASH, yani nonalkolik steatohepatit, son yıllarda daha fazla kişide görülmeye başlandı. Karaciğer yağlanması iltihap ile birlikte yaşanıyorsa bu NASH olarak adlandırılıyor. Obezite, diyabet ve insülin direnci gibi metabolik durumlar NASH’ın altında yatan sebepler arasında yer alıyor. Alkol kaynaklı olmayan yağlanma da benzer şekilde siroza yol açabiliyor. Sirozun tek tedavisi ise maalesef karaciğer naklidir. Karaciğer yağlanmasına hızlı kilo kaybı, Hepatit C enfeksiyonları, bazı ilaçların yan etkileri, toksin maruziyeti ve genetik faktörler de yol açabilir.” şeklinde konuştu.

Şeker ve yağ açısından zengin bir yeme düzeninden uzak durulması gerektiğini belirten Yalçın, NASH’ın Amerika ve Avrupa’da karaciğer yetmezliği ve nakline sebep olan en yaygın hastalık olduğunu kaydetti. “Ülkemizde nüfusun %22’sinin obez olması, NASH’ın temel sebeplerinden biri olan obezite meselesinin ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini gösteriyor,” diyen Yalçın, karaciğer yağlanmasının genellikle belirtileri çok fazla göstermediğini ifade etti. “Karnın üst bölümünde ağrı, aşırı yorgunluk, halsizlik, mide bulantısı veya iştahsızlık gibi semptomlar ilk evrede görülebilir. Yağlanma ilerlediğinde, karaciğer işlevlerini yerine getiremediği için şikayetler belirgin hale gelir.” diyerek, karaciğer sağlığını korumak için şu önerileri sıraladı: “Akdeniz diyeti karaciğer sağlığını destekleyen bir beslenme tarzıdır. Fast food, işlenmiş gıdalardan ve ağır yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı, alkol tüketiminden kaçınılmalı ve mutlaka düzenli egzersiz yapılmalıdır.”