Kronik Böbrek Hastalığı, Türkiye’de Her 6-7 Erişkinden Birinde Belirtiliyor!

Doç. Dr. Mehmet Emin Demir, dünya genelinde 800 milyon kişiyi etkileyen kronik böbrek hastalığının farkındalığının düşük olduğunu belirterek, Türkiye’de her 7 erişkinden birinin bu hastalığa sahip olduğunu vurguladı. Erken tanı ve sağlıklı yaşam tarzı, böbrek sağlığını korumak için kritik öneme sahip.

Doç. Dr. Mehmet Emin Demir, dünya genelinde 800 milyon kişiyi

Medicana Sağlık Grubu’ndan Nefroloji uzmanı Doç. Dr. Mehmet Emin Demir, dünya genelinde 800 milyondan fazla insanı etkileyen ve sıklıkla farkındalık eksikliği nedeniyle göz ardı edilen kronik böbrek hastalığının, önemli bir halk sağlığı sorunu olarak güncelliğini koruduğunu ifade etti.

Yapılan en son çalışmalara dikkat çeken Demir, Türkiye’deki her altı veya yedi erişkinden birinin bu hastalığa sahip olduğunu belirtti. Demir, “Risk faktörleri zamanında tespit edildiğinde, hastalığın gelişimi ya tamamen önlenebilir ya da önemli ölçüde geciktirilebilir” dedi.

Kronik böbrek hastalığını önlemenin önemine değinen Doç. Dr. Demir, böbreklerin vücudun sağlıklı işleyişi için kritik bir rol oynadığını vurgulayarak, “Böbrekler, sindirim sonucu oluşan zararlı maddeleri atarak iç dengeyi korur, su ve mineral dengesini ayarlar, kan basıncını kontrol altına alır ve alyuvar hücreleri için gerekli hormonları üretir. Dolayısıyla böbrek sağlığı, genel sağlık açısından son derece önemlidir. Ancak çeşitli etkenler böbrekleri tehdit edebilir ve bu da ciddi hastalıklara yol açabilir. Erken teşhis ve koruyucu tedbirler almak, böbrek sağlığı açısından hayati öneme sahiptir” şeklinde görüş bildirdi.

Türkiye’de böbrek hastalığına ilişkin veriler sunan Demir, Türkiye’deki her yedi bireyden birinin böbrek hastası olduğunu belirtti. “Bu hastalık, risk unsurları erken tespit edildiğinde önlenebilir ya da ilerlemesi önemli ölçüde yavaşlatılabilir. Ancak, farkındalık eksikliği nedeniyle durum sıklıkla geç fark edilmektedir” dedi. Türk Nefroloji Derneği’ne göre yapılan tarama çalışmalarında, her altı veya yedi erişkinden birinin değişik aşamalarda kronik böbrek hastalığına sahip olduğu kaydedildi. Düşük farkındalık oranı, hastalığın son aşamalarına ilerlemesini, yaşam kalitesinin düşmesini ve artan ölüm oranlarını beraberinde getirmektedir. Ayrıca, hastalığın toplumda yaygınlığı her yıl artarken, önümüzdeki 25 yıl içinde en fazla ölüme yol açacak beşinci hastalık olacağı öngörülmektedir.

Diyabet ve hipertansiyona dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, “Diyabet, yüksek kan şekeri seviyeleri nedeniyle böbrek fonksiyonları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu sebeple, diyabet hastalarının yanı sıra yüksek tansiyonu kontrol altında tutmayan bireylerin de böbrek sağlıklarını düzenli olarak gözden geçirmeleri gerekmektedir.” şeklinde ifadelerde bulundu.

Obezitenin dünya genelinde ve Türkiye’de yaygın bir sorun haline geldiğine de dikkat çeken Demir, kadınlarda obezitenin Avrupa kapsamında da en fazla görülen türü olduğunu hatırlattı. “Obezite, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve diyabet gibi birçok sağlık probleminin yanı sıra böbrek hastalıkları için de önemli bir risk faktörüdür. Bu tür sorunların önüne geçmek için sağlıklı beslenmeye özen göstermek büyük önem taşımaktadır” diye ekledi.

Böbrek sağlığını korumanın yollarını açıklayan Demir, sağlıklı bir yaşam biçimi benimsemek ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmanın gerekliliğini vurguladı. “Düzenli olarak dengeli beslenip, tuz alımını minimum seviyede tutmalıyız. Yeterli miktarda su tüketimi de, böbreklerin etkin çalışması için son derece önemlidir. Ayrıca, sigara içmemek ve düzenli egzersiz yapmak da sağlığımızı korumak açısından gereklidir. Ağrı kesici kullanırken dikkatli olmalı ve kan basıncımızı düzenli olarak kontrol ettirmeliyiz. Diyabet hastasıysanız kan şekerinizi gözlem altında tutmalısınız.” diyerek sözlerini tamamladı. Unutmayın, sağlıklı böbrekler, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biridir.