Türk Ocakları Genel Başkanı Mehmet Öz, Türk milletinin Türk dünyası ile birleşmesinin ancak sağlam temellere dayandığı takdirde daha huzurlu bir dünya yaratılabileceğine dikkat çekti. Öz, “Eğer bu sağlanamazsa, çöküş sürecinde olanların inşa edeceği bir dünyada huzur ve barış mümkün olmayacaktır. Bu, tarihte olduğu gibi gelecekte de ancak Türk milletinin liderliğinde gerçekleşebilecek bir projedir” şeklinde konuştu.
Türk Ocakları 47. Olağan Genel Kurulu, Mehmet Öz’ün başkanlığında toplandı. Genel kurul, Türk Ocakları’nın 113. yıl hizmet ödüllerinin takdimiyle başladı. Burada konuşan Öz, Türk Ocağı’nın Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece hizmet vermeye devam edeceklerini belirtti. Ayrıca, siyasi alandan uzak durmaya özen gösterdiklerini vurgulayan Öz, “Biz siyaset yapmıyoruz, ancak siyasi gelişmelerle ilgili de ilgisiz kalmamız söz konusu değil. Mesafemiz, herkesin Türklük meselelerine olan duyarlılığına ve ilgisine bağlı olarak şekillenmektedir” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerinin korunmasının zorunlu olduğunu da belirten Öz, tarih boyunca süregelen küresel egemenlik mücadelesine dikkat çekti. Öz, bu mücadelenin, son yıllarda coğrafyamıza yönelik çeşitli projeler aracılığıyla önemli bir şekilde geldiğini ve bu durumun aslında coğrafyamızı parçalamaya yönelik bir girişim olduğunu açıkladı.
Öz, Türk devletlerinin bir araya gelerek bu oyunlara karşı birlik olması gerektiğini söyleyerek, “Türkiye’nin menfaatleri önceliklidir, ancak bu bölgede yaşayan tüm insanların huzuru da bizim için önemlidir” dedi. Öz, başka ülkelerdeki Türklerle ilgili çalışmalara güçleri yettiğince devam edeceklerini de vurguladı.
Son olarak, bazı grupların terör örgütü ile ilgili görüşmelerine değinen Öz, Türk milletinin asla böyle bir projeyi kabul etmeyeceğini belirtti. “Şehitlerimizin hatırasına zarar gelebilecek hiçbir çözüme Türk milleti ‘evet’ demez” şeklinde net bir mesaj verdi. Öz, Türk milletinin Türk dünyası ile güçlü bir bağ kurmasının, huzurlu bir dünya oluşturmanın temel şartı olduğunu tekrarladı ve Türk milliyetçiliğinin demokrasiyi gerektirdiğini sözlerine ekleyerek, her zaman için umutlu olduklarını ifade etti.