Ofis Çalışanlarına Uyarı: Kapasitenizi Aşan Görevlere ‘Hayır’ Demeyi Öğrenin!

Liv Hospital Samsun Psikiyatri Kliniği’nden Uzm. Dr. Arda Kazım Demirkan, ofis çalışanlarının karşılaştığı stresin sebeplerini anlattı. Fazla iş yükü ve belirsizliklerin stres kaynağı olduğuna dikkat çeken Demirkan, bireylerin sınırlarını aşan durumlarda “hayır” demenin önemli olduğunu vurguladı.

Liv Hospital Samsun Psikiyatri Kliniği'nden Uzm. Dr. Arda Kazım Demirkan,

Psikiyatri Uzmanı Dr. Arda Kazım Demirkan, ofis çalışanlarının iş yerlerinde geçirdikleri uzun sürelerin stres yaratabileceğine dikkat çekti. Çalışanların kişisel sıkıntılarının iş hayatlarını zorlayabileceğini belirten Dr. Demirkan, “En büyük stres kaynağı, bireylere kaldırabileceği miktardan fazla iş yükü yüklenmesidir. Dolayısıyla, eğer size bilgilerinizin ve yeteneklerinizin sınırlarını aşan görevler verilirse, açıkça ‘hayır’ demelisiniz” şeklinde uyarıda bulundu.

Liv Hospital Samsun Psikiyatri Kliniği’nden Dr. Arda Kazım Demirkan, iş yerinde ve günlük yaşamda stres yönetimi ile öfke kontrolü hakkında bilgiler sundu. İnsanların aile ve sosyal çevrelerinin en önemli değerler olduğuna vurgu yapan Dr. Demirkan, bir iş sahibi olmanın bireylerin özgüvenlerini artırırken, uzun çalışma saatlerinin stres yaratabileceğine değindi. Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2017 raporuna atıfta bulunan Dr. Demirkan, Türkiye’nin yıllık en uzun çalışma saatleri sıralamasında 14. sırada yer aldığını belirtti.

“Duygusal sağlığı olumsuz etkileyebilir”

Dr. Demirkan, iş dışında da insanlar için stres yaratan birçok durumun var olduğunu ifade etti. “Hayat koşulları, bireylerin günlük yaşamında pek çok engelle karşılaşmasına neden olur. Örneğin, bir sporcunun sakatlanması, yeterince maaş alamaması ya da evlilikte yaşanan sıkıntılar kişisel ve duygusal sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu tür zorluklarla başa çıkamamak, stres duygusunu ortaya çıkarır” dedi.

“Fiziksel ve sosyal uyumsuzluk stres yaratabilir”

Bireyin fiziksel ve sosyal çevresindeki uyumsuzlukların, bedensel ve psikolojik olarak aşırı efor sarf etmesine yol açarak stres oluşturabileceğine dikkat çeken Dr. Demirkan, “Stresi etkileyen faktörler arasında stresin şiddeti, uzunluğu, zamanlaması ve kişisel yaşantımıza etkisi de bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

“Değişimin hızı stresin boyutunu artırır”

Dr. Demirkan, bir kriz durumunun, bireylerin başa çıkma yeteneğini aşması durumunda ortaya çıktığını vurguladı. “Stres kaynakları aşırı güçlüyse, kişilerin başa çıkma yöntemleri yetersiz kalabilir ve bu durum krizlere yol açar. Hayatımızdaki değişikliklerin hızlılığı, stres seviyesini artıracaktır. Rol belirsizlikleri, çatışmalar, iş güvenliği ve iş stresi gibi durumlar, psikolojik ve fizyolojik denge üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir” dedi.

“Hayır demeyi öğrenmek önemli”

Artan işsizlik oranlarının iş yaşamında stresi artıran bir unsur olduğunu belirten Dr. Demirkan, “Yüksek stres seviyesi, üretkenliği azaltarak ekonomik yükü artırmaktadır. Ofis çalışanları neredeyse haftanın tamamını iş yerinde geçirmekte ve bazıları pazartesiye isteksiz başlamaktadır. Ancak bu durumu değiştirmek adına kişisel stres kaynaklarıyla yüzleşmek ve fazla iş yüküne ‘hayır’ demek son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.