İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Levent, ozon terapisinin son 50-60 yıldır pek çok sağlık problemi için güvenli bir biçimde uygulanmakta olduğunu ve birçok yararı bulunduğunu ifade etti. Eskişehir Fizyomer Terapia Estetica Denta Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi’nde görev yapan Dr. Levent, ozon tedavisi ile ilgili sıkça sorulan soruları yanıtladı. Ozon tedavisinin başlangıçta tıbbi ekipmanların mikroplardan arındırılması ve enfeksiyonları önleme amacıyla kullanılmaya başlandığını belirten Dr. Levent, tedavinin günümüzde farklı sağlık sorunları için tercih edildiğini vurguladı.
“Ozon, organ ve dokuların oksijen alımını artırarak iyileşmeyi destekler” diyen Dr. Levent, bu terimin otoimmün ve kronik hastalıklar için doğal bir destek tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Araştırmaların ozonun bağışıklığı doğal yolla uyararak etkinleştirdiğini ortaya koyduğunu ifade eden Dr. Levent, ozon gazının 3 oksijen atomundan oluştuğunu ve oksijenden on kat daha güçlü olduğunu ifade etti. Ozonun, damar yolu, rektal, vajinal, üretral ya da doğrudan kas içine veya cilt altına uygulanabileceğini kaydetti.
Ozon terapisinin sağlık açısından çok sayıda avantaja sahip olduğuna dikkat çeken Dr. Levent, bağışıklık sistemini güçlendirip oksijen metabolizmasını harekete geçirmesinin ilk sırada geldiğini söyledi. Ozon tedavisinin bağışıklık sistemindeki hücre ve maddelerin üretimini artırdığını dile getiren Dr. Levent, ayrıca bu tedavinin kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma kapasitesini arttırarak dokulara salınan oksijen miktarını artırdığını da vurguladı. Dr. Levent, “Hücrelerin oksijen durumunu iyileştirir. Yeterli oksijen akışı sağlanmadığında oluşan hipoksi, tedavi edilmezse hücre ve doku ölümlerine sebep olabilir. Ozon tedavisi, vücuda daha fazla oksijen ulaşımını sağladığı için hücresel oksijenlenmeyi artırmaktadır. Bu süreç, vücut detoksuna katkı sağlıyor.” şeklinde konuştu.
Dr. Levent, zehirli maddelere ve ağır metallere maruz kalmaktan kaçınmanın oldukça zorlaştığını belirterek, ozon tedavisinin metabolik toksinleri temizleme ve genel sağlık durumunu iyileştirme noktasında önemli bir rolü olduğunu kaydetti. “Mikropların etkisiz hale getirilmesini sağlar. Ozon tedavisi, mikropların hücre zarını bozar, üreme süreçlerini durdurur ve bağışıklık hücreleri tarafından kolayca yok edilir. Bu tedavi, fibromyalji, osteoartrit ve eklem romatizması gibi ağrılı kas-iskelet sistemi hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olarak iltihabı azaltır. Sürekli ozon tedavisi, kronik yaraların iyileşmesi için kan akışını ve oksijenlenmeyi artırarak mikropları yok ederek hayati bir önem taşır. Şeker hastalarının ayaklarındaki damarsal bozukluklardan kaynaklanan enfekte yaraların tedavisinde de etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Ozon tedavisi, cilt ve doku hücrelerinin gençleşmesi için gerekli olan yeterli oksijeni sağlamaktadır.” şeklinde bilgiler verdi.