Sultanahmet’teki Four Seasons Hotel Projesi İptal Edildi, Alan “Arkeopark” Olarak Hizmete Açılıyor

İstanbul’un Sultanahmet bölgesindeki Four Seasons Hotel’in genişleme projesi kültürel ve tarihi miras sebebiyle iptal edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, arkeolojik alanı “Arkeopark” olarak halka açma hazırlığı içinde. Tarihçi Hayri Fehmi Yılmaz, bölgede zengin tarih ve kalıntıların bulunduğunu belirtti.

İstanbul’un Sultanahmet bölgesindeki Four Seasons Hotel’in genişleme projesi kültürel ve

Four Seasons Hotel’in tarihi Sultanahmet bölgesindeki genişleme girişimi, arkeolojik hassasiyetler dolayısıyla başarıya ulaşamadı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu alanın “Arkeopark” olarak düzenlenmesi yönünde adımlar atarak ziyarete açmayı planlıyor.

1996’dan beri otel işletmesi olarak kullanılan eski Sultanahmet Cezaevi arazisi için, 2006 yılında 60 odalı yeni üç binanın inşa edilmesine onay verilmişti. Bu projeye ait inşaatın nihai olarak 4 bin 600 metrekarelik bir genişleme sağlaması ve 15 milyon dolara mal olması öngörülüyordu. Ancak, 2009 yılında İstanbul 1. Bölge İdare Mahkemesi, tarihi kalıntıların üzerindeki inşaat ruhsatını iptal etti. O tarihten bu yana binalar yıkılmadı ve havadan çekilmiş fotoğraflarda atıl durumları gözler önüne serildi. Bakanlık, bu tarihi alanla ilgili restorasyon çalışmalarını hızlandırarak burayı bir “Arkeopark” şeklinde ziyaretçilere sunmaya yönelik planlarını sürdürüyor. Ancak, mevcut yapıların akıbeti hâlâ belirsizliğini koruyor.

Otelin ek bina projelerine karşı yapılan itirazlar esnasında, bilirkişi raporunda, inşaat alanının Cumhuriyet ve Osmanlı tarihi açısından UNESCO kriterleri bakımından son derece önemli olduğu vurgulanmıştı. İnşaatın, arkeolojik önemi yüksek alanlar üzerinde inşa edilmesine onay verildiği ve bu durumun tarihi yapıları olumsuz etkileyebileceği ifade edildi.

Bizans döneminin izlerini taşıyan Büyük Saray’daki kazı çalışmaları sonunda bu bölgenin “Arkeopark” olarak ziyarete açılması hedefleniyor. Tarihçi Hayri Fehmi Yılmaz, kazıların 27 yıl önce başlandığını ve artık ziyarete hazır hale geldiğini belirtti. Büyük Saray’ın geniş yapısından ve içindeki kalıntılardan bahseden Yılmaz, bu bölgenin tarihini ve doğal güzelliklerini korumanın önemini vurguladı.

Yılmaz, arkeolojik kalıntıların zenginleştirdiği alanın, İstanbullulara kapılarını açacağını ve geçmişe olan bağların güçlendirileceğini belirtti.