Tanı Gecikmesi Ciddi Sağlık Sorunlarına Yol Açabilir Uyarısı!

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Şahin, hastalık tanısındaki gecikmelerin ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. En sık göz ardı edilen belirtilerin genel sağlık durumuyla ilişkilendirilmesi ve gençlerin sağlık kontrollerini ihmal etmesi, erken tanı için rutin kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Şahin, hastalık tanısındaki gecikmelerin ciddi

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Şahin, hastalıklarda tanı sürecinin gecikmesinin ciddi tehlikeler doğurabileceğini vurguladı. Dr. Şahin, “Tanı geriliğinin başlıca sebeplerinden biri, hastalıkların ilk görüntü veren belirtilerinin genellikle halsizlik, baş ağrısı ve iştahsızlık gibi oldukça yaygın ve sıradan şikayetlerle sınırlı kalmasıdır. Özellikle genç bireylerde görülen düşük risk algısı, kişilerin kendilerini sağlıklı hissetmelerine ve bu nedenle sağlık kontrollerini gereksiz görmelerine sebep olmaktadır. Ancak iyi hissetmek her zaman sağlıklı olunduğu anlamına gelmez. Birçok ciddi hastalık uzun bir zaman belirti vermeden ilerleyebilir. Diğer bir kayda değer sebeple, modern yaşamın getirdiği hızlı tempoya bağlı olarak sağlık kontrollerinin sürekli ertelenmesi olduğunu belirtti.” şeklinde konuştu.

Günümüzde modern tıbbın sunduğu tüm fırsatlara rağmen, birçok insan için hastalık fark edilmeden zarar vermeye devam ediyor. Tanı konulmamış olan hastalıklar, sadece bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmayıp, geri dönüşü olmayan komplikasyonlara, organ kaybına ve hatta ölümle sonuçlanabilecek durumlara yol açabiliyor. Dr. Mesut Şahin, tanı konulmamış hastalıkların tehlikeleri üzerine uyarılarda bulundu.

“Hücrelerimiz bize semptomlar aracılığıyla bilgi iletir” diyen Dr. Şahin, yorgunluk, ani kilo değişiklikleri ve baş dönmesi gibi sık göz ardı edilen belirtilerin bazı hastalıkların başlangıcını işaret edebileceğine dikkat çekti. Diyabet, yüksek tansiyon gibi birçok kronik hastalığın, başlangıçta sessiz şekilde ilerlediğini belirten Dr. Şahin, “Tanı konmamış hastalıkların organlara verebileceği zararlar oldukça ciddidir” şeklinde ifadelerde bulundu.

Sağlık kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Dr. Şahin, “Toplumda, ‘Sağlıklıysam doktora gitmeme gerek yok’ yaklaşımı yaygındır. Ancak sağlıklı bireylerin bile yılda bir genel sağlık taraması yaptırmaları, potansiyel hastalıkların erken tespiti açısından çok büyük bir öneme sahiptir. Sadece bir kan testi veya görüntüleme ile yaşam kurtarıcı bilgilere ulaşmak mümkün” şeklinde konuştu.

Uzm. Dr. Şahin, dünya genelinde yapılan araştırmaların verilere dayanan istatistiklerle, tanısı konulmamış hastalıkların ne kadar ciddi bir risk oluşturduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Özellikle tip 2 diyabet hastalarının %40’ının hastalığından habersiz yaşadığını vurgulayan Dr. Şahin, bu durumun, hastalığın başlangıcında belirgin bir semptomun olmamasından kaynaklandığını belirtti. Tanının gecikmesi halinde, diyabetin kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, körlük ve ampütasyon gibi ciddi problemlere yol açabileceğini de sözlerine ekledi.

“Tanıyı geciktiren ihmallere karşı dikkatli olunmalı” diyen Dr. Şahin, gecikmenin başlıca sebeplerini sıraladı. Özellikle erken tanının önemi üzerinde duran Dr. Şahin, “Modern tıpta korunma esaslı bir yaklaşım benimsenmelidir. 35 yaş üstü bireyler, en az yıllık düzenli sağlık taramasına tabi tutulmalıdır. Genetik hastalık geçmişi olan bireyler ve sağlık riskleri taşıyan (sigara, obezite gibi) kişilerin daha sık izlenmesi büyük bir önem taşımaktadır. Tanısı konulmayan hastalıkların bireysel yansımalarının yanı sıra, sağlık sistemine olan yükleri de göz önünde bulundurulmalıdır” ifadelerini kullandı.