Türkiye’nin Ortadoğu’daki Askeri Varlığı ve Suriye Politikaları Üzerine Değerlendirmeler

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’nin Ortadoğu Politikası” söyleşisinde Prof. Dr. Kemal İnat, Türkiye’nin Suriye’de kalıcı askeri üsler kurma niyetinin İsrail’i rahatsız ettiğini vurguladı. İnat, Ortadoğu’daki mezhepsel farklılıkların yönetilmesi gerektiğini belirterek birlik olmanın önemine dikkat çekti.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nde düzenlenen "Türkiye’nin Ortadoğu Politikası" söyleşisinde Prof.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından gerçekleştirilen ‘SUBÜ Konuşmaları’ etkinliğinin 92. konuk konuşmacısı, “Türkiye’nin Ortadoğu Politikası” üzerine bir söyleşi gerçekleştiren Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal İnat oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörlüğü’nden Öğretim Görevlisi Ömer Çiçek’in yürüttüğü konuşmada, Türkiye’nin Suriye ve Filistin politikaları ile Ortadoğu’daki yumuşak güç uygulamaları üzerinde duruldu. İnat, Türkiye’nin, Batılı ülkelerin aksine İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği soykırıma karşı olduğuna dikkat çekerek, bu durumu önlemek için Müslüman ülkelerin birleşmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin İsrail’e ağır eleştiriler yönelttiğini, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde açılan soykırım davasına müdahil olduğunu ve diplomatik ilişkileri düşük seviyeye indirdiğini vurguladı.

Söyleşide, Siyonist lobinin bölgedeki planlarına da değinen İnat, bu planlardan birinin İran’ın etkisinin azaltılması olduğuna dikkat çekti. Suriye’de devlet inşasına yönelik çalışmaların sürdüğünü belirten İnat, Türkiye’nin geçmişte benzer durumlarda deneyim kazandığına ve uluslararası toplumla iş birliği yapma çabalarına sahip olduğuna işaret etti. İsrail’in, Suriye’deki topraklarının işgali ve bu konudaki hedefleri üzerine de değerlendirmelerde bulunan İnat, Trump’ın Suriye’den çekilme isteğini, Siyonist lobinin baskısıyla zorlaştırdığını aktardı.

Son olarak, Ortadoğu’daki mezhepsel ve etnik farklılıkların yönetilmesinin önemi üzerine konuşan İnat, Avrupa Birliği örneğinden hareketle bu tür farklılıkların çatışmalara neden olmaması gerektiğini, aksine iş birliğine olanak tanıması gerektiğini vurguladı. İnat, bu tür bir birlikteliğin sağlanabilmesi durumunda, mevcut sorunların üstesinden gelinebileceğine dikkat çekti.