Üniversite İdari Personelinin Tayin Hakkı İçin Destek Çağrısı: “Artık Somut Adımlar Atılmalı”

Demokrat Eğitimciler Sendikası Teşkilatlanma Sekreteri Mehmet Güleç, üniversite idari personelinin tayin hakkı için destek vererek, bu hakkın anayasal bir gereklilik olduğunu belirtti. 2024’te başlatılan çalışmalara rağmen somut adımlar atılmadığını, çözüm talep ettiklerini ifade etti.

Demokrat Eğitimciler Sendikası Teşkilatlanma Sekreteri Mehmet Güleç, üniversite idari personelinin

Demokrat Eğitimciler Sendikası’nın Teşkilatlanma Sekreteri Mehmet Güleç, üniversite idari personelinin tayin hakkı için düzenledikleri eylemlere destek verdi. Güleç, “2025 yılına girmiş bulunuyoruz ve hâlâ anayasal hak olan tayin hakkının tanınması için mücadele etmekteyiz.” şeklinde konuştu.

Somut adımların atılması gerektiğini vurgulayan Güleç, “7. Dönem Toplu Sözleşme’de üniversite idari personeli için tayin meselesinin çözümü konusunda çalışma yapılacağına dair karar verilmiş olmasına rağmen, bu konuda pratiğe geçişin sağlanamadığı açıkça görülmekte. Yükseköğretim Kurulu’nun Şubat 2024 itibarıyla bir çalışma başlattığını biliyoruz. Hatta bu çalışmanın sona erdiği yönünde kamuoyuna yansıyan bilgiler mevcut. Ancak, hala somut bir adım atılmadı.” ifadelerini kullandı.

Aile Yılı kapsamında bu meseleyi çözme çağrısını yineleyen Güleç, “Bir kez daha Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sesleniyoruz. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Aile Yılı’nda artık bu sorunu halledin ve üniversite idari personelinin yıllardır beklediği tayin hakkını tanıyın. 2025 yılına gelmemize rağmen, anayasa ile güvence altına alınmış tayin hakkı gibi bu meseleyi tartışmak zorunda kalmak hüsrandır. Özellikle mazeret sahibi personel için bu durum büyük bir mağduriyet yaratmaktadır. Sorunun derhal çözülmesi gerekmektedir.” dedi.

Gerçekleştirilen çalışmaların tamamlandığı takdirde, sürecin net bir şekilde kamuoyuna duyurulması gerektiğini belirten Güleç, “Mağdur durumdaki personellere müjdeli haberi daha fazla bekletmeden ulaştırmak en temel ihtiyaçtır.” dedi.

Ayrıca, “Puan üstünlüğüne dayalı adil bir tayin sisteminin oluşturulmasını umut ediyoruz. Çünkü her ilin kendi üniversiteleri bulunmakta ve rektörlerin insafına bırakılan adaletsiz bir tayin sistemi, mağdurları oyalamaktan başka bir işe yaramayacaktır.” dedi.