Uyku Hastalıkları Sürücü Güvenliğini Tehdit Ediyor: Detaylı Değerlendirme Şart!

Eskişehir Şehir Hastanesi Uyku Merkezi’nde görevli olan Prof. Dr. Vural Fidan, uyku rahatsızlıklarının sürücüler üzerindeki sağlık ve güvenlik açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Uyku hastalıklarının sağlık raporlarında detaylıca incelenmesi gerektiğini ifade eden Fidan, “Sürücü sağlık raporlarında bu tür hastalıkların kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi şart” diye belirtti.

Fidan, uyku apnesi, uykusuzluk ve narkolepsi gibi rahatsızlıkların sürücülerin konsantrasyonunu ve tepkime sürelerini olumsuz etkileyerek trafik kazalarına yol açabileceğini vurguladı. Bu durumun sürücülerin güvenliği ve diğer yol kullanıcılarının sağlığı açısından kritik önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Fidan, uyku hastalıklarının çeşitleri ve her birinin kendine özgü belirtileri olduğunu dile getirdi. Uyku apnesinin, genellikle uyku esnasında solunumun durması ile anlaşıldığını, narkolepsinin ise ani uyku nöbetleri ve kas kaybı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini aktardı. Diğer uyku bozuklukları ise genellikle uykusuzluk ve sabahları yorgun uyanma durumlarıyla kendini göstermektedir. Tüm bu uyku hastalıkları, sürücüler üzerinde dikkat azaltma, tepkime sürelerinde gecikme ve artan trafik kazası riski gibi olumsuz etkilere yol açabilmektedir.

Prof. Dr. Fidan, uyku hastalıklarının tedavisinde çeşitli yöntemlerin mevcut olduğunu da ifade etti. Uyku bozukluklarının tanısı için yapılan testlerin, sürücülerin bu sağlık sorunlarına yönelik risk değerlendirmeleri için önemli olduğunu belirterek, “Bu tanı süreci uyku testleri ve polisomnografi gibi yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Tanı sonrasında sürücülerin uygun tedavi planları oluşturarak uyku rahatsızlıklarının etkilerini azaltmak mümkün hale gelmektedir. Özellikle uyku apnesi için CPAP cihazı gibi etkili tedavi yöntemleri yanı sıra, diğer bozukluklar için ise davranış terapileri, ilaç tedavisi ve cerrahi çözümler de bulunmaktadır. Bu sıradışı tedavi yöntemleri, sürücülerin uyku hastalıklarının trafik güvenliğini artırmaya yönelik etkilerini minimize etmektedir.” şeklinde konuştu.